Büyükkonuk – Kilitkaya Taş Ocağı Sorunu

BASIN AÇIKLAMASI
Ne yazık ki, ülkemizde kısıtlı miktarda bulunan doğal kaynaklarımızı plansızca ve sonu yokmuşcasına tüketmeye, gelecek nesillerimizi hiç düşünmeden bu önemli değerlerimizi tahrip etmeye ve ülkemizin çevre felaketlerine her geçen gün yenilerini eklemeye devam ediyoruz.
Taş ocakları; birçok yönden çevreye olumsuz etki yaratabilme potansiyeli yüksek işletmelerdir. Bu nedenle; olumsuz çevresel etkilerin önceden öngörüldüğü ve bunlar için önlemlerin yeterli düzeyde alındığı çağdaş standartlara uygun ve sürdürülebilir şekilde faaliyetlerin yürütülmesi, gerek toplum sağlığı gerekse doğal kaynakların korunması adına büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, farklı malzeme kullanımının ve yeşil binaların teşvik edilmesiyle bu ocaklara ihtiyacın azaltılması gerekliliği de aynı nedenlerden ötürü kaçınılmazdır.
Ülkemizde, imar planlarının oluşturulması veya hayata geçirilmesi konularında yaşanan sancılı süreçler, maalesef taş ocaklarının doğamıza verdiği zararların önüne geçilmesi veya yarattıkları çevre kirliliğine çözüm bulunması süreçlerine de yıllardır olumsuz etki yaratmaktadır. İşletme sırasında oluşan tozla birlikte hava kirliliği meydana gelmesi, gürültü ve sarsıntı ile birlikte bölgedeki tüm canlı yaşamının, bölgedeki toprağın ve hatta yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarının zarar görmesi gibi önemli çevresel tahribatlar bunların başında gelmektedir.
Halihazırda karayolu yapımında ihtiyaç duyulan agrega malzemenin temin edildiği Büyükkonuk – Kilitkaya Taş Ocağı ile ilgili gelen son haberler ise bu gerçekleri bir kez daha gündeme taşımıştır. Mevcut taş ocağı sınırları, tepedeki bölgelere doğru genişletilmek istenmekte ve söz konusu alanın bir bölümünde ağaçlar kesilerek bu çalışmaya ve dolayısıyla çevre tahribatına başlandığı görülmektedir.
Mevcut taş ocağı alanının genişletilmesi; bir önceki alanda faaliyetin başlatılması öncesinde yapıldığı gibi, 18/2012 sayılı Çevre Yasası kapsamındaki Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) Tüzüğü esas alınarak yeni bir ÇED Raporu hazırlanmasını ve hazırlanacak bu raporla ilgili halkın görüşlerinin alınacağı bir toplantının düzenlenmesini gerektirmektedir. Ancak bu gereklilik yerine getirilmemiştir. Kaldı ki, mevcut alanla ilgili hazırlanmış olan ÇED raporunda verilen taahhütlere bağlı kalındığı bile şüphelidir. Taş ocağı faaliyetlerine başlamadan önce ve başladıktan 3 ay sonra, akredite bir laboratuvarda yapılacak analizler sonucunda bölgedeki hava kirliliğine etken parametrelere ait miktarların tespit edilmesi ve emisyonların azaltılmasına yönelik tüm tedbirlerin alınması verilen taahhütlerin başında gelmesine rağmen; bölge halkının yapmış olduğu eylemde ocağın işletilmesi esnasında başta toz olmak üzere gürültü ve titreşimden fazlaca etkilendikleri ifade edilmiştir.
➢ Peki toz emisyonunun azaltılması için herhangi bir tedbir alındı mı?

Tüzükte belirtilen limit değerler sağlandı mı?
Çevre Koruma Dairesi tarafından konu ile ilgili yapılan açıklamada; kendilerine herhangi bir görüş sorulmadığı ve yeni alan ile ilgili olumlu bir görüş verilmediğini belirtmiştir. Ayrıca, yapılan araştırma neticesinde; mevcut taş ocağı alanının genişletebilirliğine dair herhangi bir Bakanlar Kurulu kararınında bulunmadığı tespit edilmiştir. Hal böyle iken, bu izinsiz ve hukuk tanımaz girişimin derhal sonlandırılması gerekmetedir.
İlgili resmi dairelerden herhangi biri bu süreçte firma ile anlaşma imzalamış ve yeni bir faaliyet alanı için izin vermişler midir?
➢ Eski taş ocağı alanının terk edilirken ağaçlandırılması veya rehabilite edilmesi gibi taahhütler yerine getirilmiş midir?
Yukarıda belirtmiş olduğumuz ve bunlara benzer birçok soruyu içinde barındıran konuya bir an önce muhatapları tarafından açıklık getirilmesi, halk sağlığı ve doğal kaynaklarımızın sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından, bu plansız, izinsiz ve yasa dışı faaliyetlerin engellenmesi için gündem oluşturmaya, toplumumuzu bilinçlendirmeye ve ilgilileri göreve çağırmaya yılmadan ve usanmadan devam edeceğimizi bilgilerinize sunar, saygılarımızı sunarız.
KTMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Başkan ve Yönetim Kurulu