Kıbrıs Türk kültürünün yaşatılması ve çevre konusunda örnek çalışmalarıyla tanınan Kalavaç köyü, bu kez de kimyasallara karşı verdiği biyolojik mücadeleyi kazandı.HAŞEREYLE MÜCADELEDE KULLANILAN İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLI KİMYASAL İLAÇLAMAYA KARŞI ÇIKAN KALAVAÇ HALKI, DOĞAL YÖNTEMLERLE HAŞEREYLE MÜCADELESİNDE BAŞARILI OLDU
GELİNEN AŞAMADAN MEMNUN OLAN KÖY HALKI “KOBAY OLARAK KULLANILMAKTAN KURTULDUK” DİYOR
KALAVAÇ’TA TARIMDA DA KİMYASALLARDAN VAZGEÇİLEREK ORGANİK TARIMA GEÇİLDİ. KÖYDEKİ ÜRÜNLERE AVRUPA’DAN TALEPLER GELMEYE BAŞLADI
UZMANLAR BU UYGULAMANIN TÜM KKTC GENELİNDE YAYGINLAŞTIRILMASINDAN YANA
ÖZDEN: “ORGANİK YOLLA MÜCADELE PROJESİ GÜZEL VE CİDDİ BİR ÇALIŞMA”
ÜNLÜSOYER: “BELEDİYELERİN HAŞERELERE KARŞI YAPTIĞI HAVADAN İLAÇLAMAYI YASAKLAMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”
ARIKBUKA: “GELİNEN NOKTA KONUSUNDA BAŞTA KALAVAÇ MUHTARI VE TÜM KÖY HALKINI TAKDİR EDİYORUZ”
BEKTAŞ: “ÇEVRE MÜHENDİSLERİ OLARAK KALAVAÇ KÖYÜNDE YAPILAN ÇALIŞMALARA TAM DESTEĞİMİZİ BELİRTİYORUZ”
Lefkoşa, 11 Kasım 12 (T.A.K/Hasan Karaokçu): Kıbrıs Türk kültürünün yaşatılması ve çevre konusunda örnek çalışmalarıyla tanınan Kalavaç köyü, bu kez de kimyasallara karşı verdiği biyolojik mücadeleyi kazandı.
Kıbrıs’ın en ciddi sorunları arasında yer alan sivrisinek ve haşereye karşı kullanılan havaya ilaç püskürtme olayının tehlikesinin farkına varan Kalavaç halkı, muhtar Ömer Meraklı’nın öncülüğünde öncelikle Değirmenlik Belediyesi’ne ait ilaçlama araçlarının köye girmesini engelledi.
Bu ilaçların, “kansızlık; kanser; beyin hasarı; hormonal bozukluklar; hiperaktivite; otizm; bağışıklık yetersizliği; alerji – astım; kalp hastalıkları; felçler; kronik yorgunluk; doğumsal anomalilere” kadar giden rahatsızlıklara neden olduğunun bilincine varan tüm köy halkı, topladığı imzaları Değirmenlik Belediyesi’ne ileterek ilaçlama istemediklerini resmi olarak da bildirdi.
Projeyi geliştirirken öncelikle bilim insanları ile temasa geçen Muhtar Ömer Meraklı, aldığı bilgiler ışığında onlarca kez seminerler düzenleyip köylüsünü bilinçlendirerek, sinek ve haşereye karşı kimyasal mücadele değil, biyolojik mücadele başlattı. 1 yılı aşkın süren çalışmalar sonucunda Kalavaç, köyünde sinek sorunu büyük oranda aşıldı.
Her canlının doğada bir denge unsuru olduğu bilinci ile hareket ettiğini söyleyen Muhtar Ömer Meraklı, kendi öncülüğünde verilen mücadele sonucunda köyde doğal dengenin yeniden kurulduğunun altını çizdi.
Amacın; sivrisineklerin tamamen tüketilmesi değil, doğal dengede tutulması olduğunu vurgulayan Meraklı, bunun başarıldığını, kimyasal ilaçlamanın kesilmesinin ardından adeta yeniden hayat bulan kurbağalar, sinek kuşları, uğur böcekleri ve yarasaların; sinek ve zararlı böcek popülasyonunun azalmasında en büyük öncülüğü yaptığını, bu mücadeleye yürekten inanan köylülerin; uzmanların önerilerini yerine getirmesinin de mücadelenin başarılmasında bir diğer önemli etken olduğunu kaydetti.
Verilen bu büyük mücadele yanında Kalavaç halkı, sivrisinek zararlısının çoğalmasına olanak sağlayacak ortamların yeniden yaratılmamasına büyük özen göstermiş. Herkes çöpünü ayrıştırarak toplarken, evi ve çevresindeki çevre temizliğini de titizlikle yapınca, Kalavaç’ta yeniden evlere kapanıp oturma yerine, kapıların önünde oturma dönemi başladı. Bunu Kalavaç’a giden herkesin gözlemlemesi mümkün.
Verilen bilinçli mücadele sonucu gelinen noktadan en fazla köy kadınları memnun.
“Biz köyümüzü, insanımızı ve çocuklarımızı kimyasal ilaçlar konusunda kobay olmaktan kurtardık” diyen köy kadınları, fazla söze gerek bırakmıyor aslında.
ÖMER MERAKLI
Muhtar Ömer Meraklı ve Çevre Araştırmacısı Mustafa Meraklı, bu işin başarılmasının önemli mimarları arasında yer alıyor.
Verilen mücadelenin haklı gururunu yaşayan köy Muhtarı Ömer Meraklı, TAK muhabirine, büyük bir rahatlık ve huzurla köyün her köşesini gezdirerek yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
“Kalavaç köyünde örnek bir çevrecilik adımı daha attık. Değirmenlik Belediyesi’nin de katkısı ile Sinek ve Haşerelerle Doğal Mücadele Projesi’nde önemli bir başarı yakaladık” diyen Muhtar Meraklı, projenin başlaması ile birlikte, köy içi ve çevresinde alışılagelmiş kimyasal ve zehirli ilaç kullanımını da yasakladıklarına dikkat çekiyor.
Projenin başından sonuna kadar bilim insanlarının önerileri doğrultusunda hareket ettiklerini anlatan Meraklı, bu çerçevede bir çok haşere ve sinek popülasyonunu kontrol altına aldıklarını vurguluyor.
Projenin doğal dengenin korunmasına ilişkin önemini, “Projeyle, haşere ve böceklerin eko sistem içerisindeki görevlerinin devam edebilmesi, bu varlıklarla beslenen diğer canlıların ihtiyaçları kadar haşerenin de yaşamasına olanak sağlanmıştır. Böylelikle doğadaki besin zinciri Kalavaç köyünde yeniden sağlanmıştır” sözleriyle özetleyen Muhtar Meraklı, “Kıbrıs Türk kültürünün yaşatılmasında örnek köy olan Kalavaç ‘Daha Temiz; Daha Sağlıklı ve Daha Güvenli Bir Köy’ sloganıyla geliştirdiği projesinde de örnek olmayı başarmıştır” şeklinde konuştu.
Köy halkının projeye verdiği destekten duyduğu mutluluğa özellikle dikkat çekmek istediğini ifade eden Meraklı, “Emek verildi, yürek tüketildi. Maddi manevi karşılık beklemeden tüm köylümüz aynı düşüncede hareket ettiği için başarıyı yakaladık” diyerek sözlerini tamamladı.
MUSTAFA MERAKLI
Araştırmalarıyla ülke çevre ve kültürel değerlerinin gün ışığına çıkarılıp yaşatılmasına önemli katkılar sağlayan Çevre Araştırmacısı Mustafa Meraklı da, projenin yaratılıp ve yürütülmesinin en önemli kişileri arasında yer alıyor.
Meraklı öncelikle, Kalavaç’ta ekolojik dengenin korunmasının en önemli hedefleri arasında yer aldığını, projeyi de bu çerçevede hayata geçirdiklerini vurguladı.
1950’li yıllarda başlayan herbisit kullanımının, tüm adada olduğu gibi, Kalavaç’ta da birçok bitki ve hayvanın zarar görmesine neden olduğunu, ardından köyde görülen kanser vakalarının ise kendilerini proje konusunda tetikleyen en önemli nokta olduğunu anlatan Mustafa Meraklı, “ ‘Komşunda uyuzluk başlarsa, kendine de merhem ara’ diye atasözü vardır. Bu atasözünden yola çıkarak projeyi geliştirdik ve daha fazla üzülmemek için biz köyümüzde kimyasal ilaç ve zehirlerin kullanılmasını yasakladık” şeklinde konuştu.
Meraklı, “Doğal düşmanları çiftçinin dostu olarak kabullendik. Bunlar örümcekler ve kanatlı böcekler, mantar bakterileri, virüsler ve küçük solucanlardır. Bunların hepsinin doğal denge içerisinde farklı görevleri bulunmaktadır. Biz bunları yok etmeyerek doğal dengenin yeniden oluşmasına katkı sağlamaya başladık” dedi.
Kalavaç’ta herbisit kullanımından vazgeçilmesinin 7 yıllık bir geçmişi olduğunu, bu çerçevede geliştirdikleri Organik Yiyecek Üretim Projesi’nde de önemli bir noktaya geldiklerini anlatan Meraklı, bu çerçevede köy içi ve çevresinde yapılan zehir ve kimyasal ölçümlerinin çok olumlu çıktığını ve Kalavaç köyünde üretilen organik ürünlerin AB’ye satılabileceği onayını aldıklarını kaydetti.
Mustafa Meraklı; “Kurbağalar, uğur böcekleri, sinek kuşları ve yarasalar köyümüze küsmüştü. Bunlar köyümüze geri döndü ve zararlı gördüğümüz sinekleri ve diğer böcekleri yiyerek doğal yollarla dengeyi sağladılar. Bizler kadar bu mücadelenin kazanılmasına katkı koymalarından dolayı, onlara da köy halkı adına teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
Mustafa Meraklı, “Kalavaç’ta yakın geçmişe kadar kültürümüzün yaşatılması için çalışan kişileri kaybettik. Ama Kalavaç’ta kültürümüz ölmedi, yaşıyor, yaşatılıyor ve yaşatılmaya devam edecektir” diyerek sözlerini tamamladı.
ÖZGE ÖZDEN
Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Öğretim Üyesi Ekolog Özge Özden ise, Kalavaç köyünde böceklere karşı uygulanmakta olan Organik Yolla Mücadele Projesi’nin güzel ve ciddi bir çalışma olduğunu vurguladı.
Projeye destek veren Özge Özden, bazı zararlı böceklerin (özellikle afit kabuklu bitler ve unlubitler) uğurböcekleri tarafından yenmekte olduğunu, Kalavaç’ta da uğurböceklerinin popülasyonunu yüksek tutmak amacıyla herhangi bir kimyasal böcek ilacı kullanılmamakta olduğunu vurguladı.
“Bu durum, zararlı böcekleri yiyen uğur böceği popülasyonunun yüksek tutulmasını sağlamaktadır. Buna ilaveten köylüler, tarlalar sürüleceği zaman tarlanın kenar kısımlarını sürmemektedir ve doğal vejetasyon bırakılmaktadır” diyen Özden, “Doğal vejetasyonda mevsimlik açan doğal kır çiçekleri uğurböceklerine ve diğer birçok faydalı böceğe nektar sağlamaktadır. Bu nektar sayesinde böcekler enerji toplamakta ve daha çok çoğalmaktadırlar” şeklinde konuştu.
KADİFE ÇİÇEĞİ VE FESLEĞEN
Özden şöyle devam etti:
“Ayrıca köy halkı bahçelerinde mutlaka kadife çiçeği bulundurmaktadırlar. Çünkü kadife çiçeği birçok faydalı parazitoid arıyı cezbetmekte, onlara yaşam ortamı sunmaktadır.
Bir de köyde hemen her evin bahçesinde fesleğen yetiştirilmektedir. Fesleğenin birçok böceği uzaklaştırıcı etkisi vardır”.
Kimyasal ilaçların birçoğunun yumuşak doku kanserine sebep olduğunun bilinmekte olduğuna işaret eden Özden, bu tür projelerin yaygınlaştırılmasının önemine de dikkat çekti.
KÖYLÜ NE DİYOR
Kalavaç köyünde uygulanan projeden en fazla memnun olanlar kadınlar.
Projede elde edilen sonuçlardan oldukça memnun görünen kadınlar, bunu, “Biz köyümüzü, insanımızı ve çocuklarımızı kimyasal ilaçlar konusunda kobay olmaktan” kurtardık” sözleriyle dile getiriyor.
Köy kadınlarının projeyle ilgili düşünceleri şöyle:
FATOŞ ŞAH:
“Biz bu projeye başından beri destek verdik. Köyümüzde kimyasal ilaçların kullanılmasını istemiyoruz. Ben zaten evimde de kimyasal malzemeler kullanmıyorum. Çoğu temizlik olayını Arap sabunu ile yapıyorum. Proje çerçevesinde yapılan çalışmalar ve aldığımız bilgileri uygulamaya koyduktan sonra köyümüzde sivrisinek ve karasinek olayında büyük azalma oldu. Bu durumdan oldukça memnunuz ve devamı için destek vermeyi sürdüreceğiz.”
BETÜL ŞAH:
“Sağlıklı bir yöntem olmadığını düşündüğümüz için köyümüzün ilaçlanması taraftarı değiliz. Biz projeye destek verdik, evimizi ve çevremizi temiz tutuyoruz, çöp bidonlarımızı sürekli olarak dezenfekte ediyoruz. Demek ki kimyasal ilaç kullanmadan da bazı şeyler başarılabiliyormuş. Kalavaç halkı olarak bir yılı ilaçsız geçirdik. Böylesi bir projeye destek vererek öncülük yaptığımız için mutluyuz.”
NİLGÜN YAKUPOĞLULARI (KALAVAÇ KÖYÜ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ):
“Sinek olayında her seneye göre rahat bir yaz geçirdik. ‘Hiç sinek ısırmadı destek’ yeridir. Sineklere ve zararlılara karşı atılan kimyasallara karşıyız. Zaten ilaçlama aracı köye gelip ilaç atmaya başladığı andan itibaren bütün sinekler evlerin içine doluşuyordu. Bu ilaçlardan tüm köy halkı ve çocuklarımız da zarar görüyordu. Sürekli olarak üzerimizde bir şeyler deneniyor. Kalavaç köylüsü olarak insanımızı ve çocuklarımızı kimyasal ilaçlar konusunda kobay olmaktan kurtardığımız için memnunuz ve projeyi desteklemeye devam edeceğiz.”
BEHİYE MERAKLI
“Kimyasal ilaçlama geçtiğimiz yıla kadar yapılıyordu, bu yıl biz hiç izin vermedik. Bütün köy halkı gönüllü olarak imza topladık ve bu ilaçlamanın yapılmaması talebimizi Değirmenlik Belediyesi’ne ilettik. İyi de etmişiz. Allah’a şükür sinekler çok azaldı. Yapılan ilaçlamanın özellikle çocuklara daha fazla zararlı olduğunu öğrendik. Bu konuda toplum olarak bilinçli olmak zorundayız. Biz başarılı olduğumuza inanıyoruz ve oldukça mutluyuz.”
EŞREF ÜNLÜSOYER
Çevre Koruma Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer de konuyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, Kalavaç köyünde geliştirilen projeyi takdir ettiklerini ve desteklediklerini söyledi.
Ünlüsoyer, daire olarak başlıca görevlerinin, insan yaşamını korumak, toprağın, suyun ve havanın temiz olması yönünde çalışma yapmak ve doğal hayatın varoluş dengesinin bozulmamasına katkı sağlamak olduğunu ifade etti.
İnsanların zararlı böceklere karşı kullandıkları kimyasallarla önceleri faydalı bir şey yaptıklarını zannettiklerini, ancak ilerleyen dönemlerde, yapılan çalışmalarda bu kimyasalların sadece hedeflenen böcekleri değil faydalı böcekleri de öldürdüğünün, havanın ve toprağın kirlenmesine sebep olduğunun anlaşıldığını anlatan Ünlüsoyer, bu nedenle günümüzde kimyasal değil, biyolojik mücadelenin ön planda olduğunu vurguladı.
Bu nedenle Çevre Koruma Dairesi olarak, ülkede ciddi eksikliği olan Kimyasallar Yasası’nın hazırlanması konusunda ciddi bir çalışma içerisine girdiklerini kaydeden Ünlüsoyer, yasa ile birlikte kimyasal maddelerin ülkeye girişi ve kullanımı konusundaki denetimsizliğin ortadan kalkacağına dikkat çekti.
Kalavaç Muhtarlığı ve köylüsünün kimyasallara karşı başlattıkları biyolojik mücadeleyi takdirle karşıladıklarını vurgulayan Ünlüsoyer, “Çok doğru ve yerinde bir çalışma başlatarak bu konuda öncülük etmişlerdir” dedi.
Ülke genelinde kimyasal kullanımının yasaklanmasının ve yerine biyolojik mücadelenin başlatılmasının en doğru hareket olacağının altını çizen Çevre Koruma Dairesi Müdürü Ünlüsoyer, çevreye atılan, görülmeyen zehirlerin uzun dönemde insan hayatını sonlandırmaya kadar gittiğine işaret etti.
Belediyelerin haşereye karşı yürüttükleri havadan ilaçlamayı, hazırlayacakları yasal düzenlemeyle yasaklamayı düşündüklerini açıklayan Ünlüsoyer, Kalavaç’ta başlatılan biyolojik mücadelenin ülke çapında yaygınlaşması dileğinde bulundu.
NURÇİN ARIKBUKA
Bu arada Kıbrıs Türk Tabipler Birliği ve Çevre Mühendisleri Odası da, çalışmanın sonuçlarını yerinde inceleyen örgütler arasında yer aldı.
Kalavaç’taki incelemeler sonrası TAK muhabirine konuşan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Çevre Sorumlusu Dr. Nurçin Arıkbuka, “öncelikle Kalavaç Muhtarı’nın eli öpülecek kişi olduğuna” vurgu yaparak, “Gerçekten öncülüğü ve liderliğinde Kalavaç’ta çok güzel işler başarılmış. Sokakları gezdiğimiz zaman neredeyse çöp yok. Her köşe başındaki çöp bidonlarında atıklar çok güzel muhafaza edilmiş” dedi.
CAMİDE ÖZÜRLÜLER İÇİN TUVALET YAPILDI
İncelemeleri sırasında köy camisinde özürlüler için bir tuvalet düzenlemesi de yapıldığını gözlemlediklerine işaret eden Arıkbuka, “Sanırım bu Kıbrıs’ta da ilklerden biri. Yıllar önce olduğu gibi kapıların çoğunda kilit yok. Bu, Kalavaç’ta ne güzel bir güven ortamı olduğunun en güzel göstergesi. Sağlık açısından baktığımızda Kalavaç’ta çok sağlıklı bir çevre olduğunu söyleyebiliriz ” şeklinde konuştu.
Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için önce sağlıklı çevreye sahip olunması gereğinin önemine işaret eden Arıkbuka, Kalavaç’ta sağlıklı çevre yanında, organik tarım sürecinde de önemli işler yapıldığını vurguladı.
Arıkbuka, “Gelinen nokta konusunda başta Kalavaç Muhtarı ve tüm köy halkını takdir ediyoruz. Biz, Tabipler Birliği olarak, Muhtar Ömer Meraklı gibi bir vatandaşımızın olmasından dolayı gurur duyduk” dedi.
“KALAVAÇ ÖRNEK TEŞKİL ETMELİ”
Oysa KKTC’nin büyük bir bölümünde püskürtücü canlı kıranlar ve kimyasal tarım ilaçlarının kullanılmaya devam edildiğini, bunların hepsinin pestisit olduğunu anlatan Arıkbuka, “Bunların insan sağlığına ne kadar zararlı olduğunu çok iyi biliyoruz ve biz Tabipler Birliği olarak birçok kez de uyarılar yaptık. Ama Kalavaç’ta hiçbir şey kullanılmıyor. Köydeki herkes elbirliği ile kimyasal maddelerden arınmış durumdadır. Tüm gıdalarını organik olarak üretiyorlar. Bence Kalavaç adamızda örnek teşkil etmeli. Dileriz ikinci, üçüncü, dördüncü Kalavaç köyleri de gelişir” dedi.
ETKİLERİ
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Çevre Sorumlusu Dr. Nurçin Arıkbuka, toksik maddelerle yapılan ilaçlamanın insan sağlığı açısından ne kadar tehlikeli olduğunu tüm boyutlarıyla ortaya koyuyor.
Arıkbnuka, toksik maddelerin insan vücudunda yaratacağı hastalıkları şöyle sıralıyor:
“Kansızlık; kanser; beyin hasarı; hormonal bozukluklar; hiperaktivite; otizm; bağışıklık yetersizliği; alerji-astım; kalp hastalıkları; felçler; kronik yorgunluk; doğumsal anomaliler; gelişme geriliği; depresyon; konsantrasyon eksikliği; karaciğer yetersizliği; sinir ve kas hastalıkları; egzama ve deri tahriş bulguları; hazımsızlık”.
YAPILMASI GEREKENLER:
Arıkbuka, yapılması gerekenler konusundaki önerilerini ise özetle şu şekilde ortaya koyuyor:
“1- Adamızın organik tarıma geçiş yapması için projeler bir an önce hayata geçirilmelidir. Hiçbir şekilde tarımsal olarak veya belediyelerin sinek kovucu amaçlı olarak kullandığı bu toksik maddelerin kullanımına izin verilmemelidir. Özellikle etkisi yüzde yirminin altında olan ve havada günlerce asılı kalabilen, toprakla ve suyla her yere taşınabilen, bazı belediyelerin sabah aksam sinek kovucu olarak kullandığı pestisitler öncelikle çocuklarımızı ve hamile kadınlarımızı ve diğer bireyleri çok ciddi bir şekilde olumsuz etkilemektedir.
2- Sinek ve karasineklerden kurtulmak için bunların yaşam alanları olan jit’lerin ortadan kaldırılması ki bunun için su birikintilerinin oluşumu engellenmeli, gübreler şırası süzüldükten sonra kullanılmalıdır.
3- Hayvan barınaklarında ve çiftliklerde temizlik kurallarına uyulmalı ve hayvan dışkıları açıkta bulundurulmamalıdır. İlgili daire tarafından denetimler yapılmalıdır.
4- Çöpler belediyeler tarafından akşam saatlerinde belirli ve kısa bir süre zarfında toplanmalıdır. Bunun için bölge halkı haberdar edilmelidir.
5- Evlerde gerek temizleyiciler gerekse sinek kovucu olan kimyasal maddeleri kullanmaktan kaçınmak, kokusuz ve biyolojik ürünlere yönelmek, şampuan ve sabun seçiminde dahi kokusuz biyolojik ürünlere yönelmek öncelikle çocuklarımızın sağlığı için doğru bir tercih olacaktır.
6- Evde çöp ayırma işlemine başlayarak katı yağları ayrı bir cam şişeye, kağıtları ve yemek atıklarını ve pet şişeleri ayrı ayrı biriktirerek adamızda yeni çalışmaya başlayan özel şirketleri arayarak bunların alınmasını sağlayabiliriz. Dileğimiz tüm belediyelerin bu çalışmaları en kısa zamanda başlatmasıdır.”
NİLDEN BEKTAŞ
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Nilden Bektaş da, köydeki incelemeler sonrası değerlendirmelerde bulundu.
Sürekli olarak çevre konusunda iyi şeyler yapılmadığını ortaya koymakta olduklarını, bu konuda hükümetin icraatlarını ve yatırımları eleştirdiklerini kaydeden Bektaş, “Biz Kalavaç’a bugün çevre konusunda örnek çalışmaların yapıldığını görmek için geldik” dedi.
Muhtar Ömer Meraklı ve tüm köylüyü yürekten kutlamak istediklerini vurgulayan Nilden Bektaş, “Kimyasal ilaçların kullanılmaması konusunda çok güzel bir proje geliştirilmiş, sokaklar tertemiz, organik tarıma geçilmiş, koruluk ayrılmış, halk bilinçlendirilmiş ve gerçekten çok güzel uygulamalar hayata geçirilmiş” şeklinde konuştu.
Aslında Kalavaç Muhtarı Ömer Meraklı’nın fark etmeden yaptığının “Citta Slow” (Sakin Şehir) hareketi olduğuna, bunun dünyada çok büyük bir akım olduğuna işaret eden Bektaş “Bu harekette şehirler yavaşlatılıyor. Aynen Ömer beyin yaptığı gibi caddeler temizleniyor, bölgenin kültürüne, diline, kıyafetlerine, örf ve adetlerine sahip çıkılıyor. Bölgenin florasına sahip çıkılarak genetiği değiştirilmiş gıdalar uzaklaştırılıyor; organik tarıma geçiliyor; sanayi tesisleri kabul edilmiyor. Citta Slow bu şekilde bir harekettir ve ben Ömer beyi dinlerken fark etmeden böyle bir çalışma başlattığı izlenimine kapıldım” dedi.
Bir diğer önemli konunun ise, herkesin sürekli olarak çevresel konularda bir şey yapılmadığından ve hükümetten yakındığını, köy muhtarları ve belediyelerin bu konuda çok şikayetçi olduğunu ifade eden Bektaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ama gördüğünüz gibi Kalavaç’ta bir şeyler yapılmış ve başarılmış. Bu nedenle, her şeyi birilerinden beklememek lazım. Kendiniz de destek bulup bölgesel olarak bu çalışmaları yürütebilirsiniz. Ama tabii ki hükümetimize de düşen çok büyük görevler vardır. Bir şekilde kaynak ayrılarak bu gibi çalışmaların teşvik edilmesi lazım. Çevre mühendisleri olarak Kalavaç köyünde yapılan çalışmalara tam desteğimizi belirtiyoruz.”
OSMAN IŞISAL
Değirmenlik Belediye Başkanı Osman Işısal da yaptığı değerlendirmede, “Değirmenlik Belediyesi’ne bağlı Kalavaç köyünün, doğal köy dokusunu korumaya çalıştığını, belediyemiz ve medya vasıtası ile tüm toplumumuz biliyor. Bu bağlamda köy muhtarının ve halkının kimyasal madde kullanımından hep kaçınmaya çalıştıkları da bilinen bir gerçektir” dedi.
“Değirmenlik Belediyesi ve Kalavaç muhtarlığı önderliğinde köy halkının da verdiği destek ile bizler haşere ile mücadelede kimyasal ilaçlama olan araç üstü ULV makinesi ile mücadele uygulamasını son bir yıl içerisinde durdurmuş bulunmaktayız” diyen Işısal, bunun yerine mücadeleyi biyolojik olarak sürdürme yoluna gittiklerini vurguladı.
“Bunun yanında sağlık birimimiz ve muhtarlarımızın işbirliği ile tüm köylerimizde yaptığımız gibi bu mücadele ile ilgili bilgilendirme seminerlerini Kalavaç köyünde de düzenledik. Yine muhtarımızın kendi imkânları ile edindiği bilgilerle de biyolojik mücadelede köy daha da ileriye götürülerek olumlu sonuçlara imza atılmıştır” diyen Işısal sözlerini şöyle tamamladı:
“Tabi ki bu olumlu sonuçların alınmasında belediyemizin yanı sıra Kalavaç köy halkı da önemli rol üstlenmiştir. Köylümüz, hayvan barınaklarını köy dışında ve temiz halde tutmuş ve çöp kültürünü de geliştirmiştir. Biz de Değirmenlik Belediyesi’nin sağladığı imkânlar ölçüsünde onlara hep destek olduk ve olmaya devam edeceğiz.”
ŞİFA BERKAN
Değirmenlik Belediyesi Sağlık Şubesi Sorumlusu Veteriner Şifa Berkan ise, başlatılan proje çerçevesinde Değirmenlik Belediyesi olarak Kalavaç ‘ta haşere mücadelesinde kullanılan araç üstü ULV uygulamasını kaldırdıklarını söyledi.
Bu çalışmada köy Muhtarı Ömer Meraklı’nın çok özverisi olduğunu, bu çerçevede tüm köy halkının birlik olarak Değirmenlik Belediyesi’nden ilaçlama yapılmamasını talep ettiğini anlatan Berkan, “Bunun yanında biz sivrisinekler için larvasit uygulaması yaptık, muhtarımız da kendi olanaklarıyla almış olduğu kurslar sonucu böceklerle ilgili olarak biyolojik mücadeleye girişmiştir. Bu köyde olabildiğince kimyasaldan uzak bir çalışmayla sineklerin önüne geçilmeye çalışılıyor. Kalavaç, bu açıdan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisinde örnek bir köyümüzdür” dedi.
Gelinen noktanın başarılı olduğunu, köyde sinek popülasyonu konusunda çok şikayet bulunmadığını anlatan Berkan, “Buradaki başarının en önemli nedeni, köy halkının tümünün aynı düşüncede olmasıdır. Çünkü birçok köyde bunu başarabilmek mümkün değildir. Ama biz kendi sorumluluk bölgemizde olan diğer yerleşim birimlerinde mahalle halkından talep gelse bile o bölgeye araç üstü ULVleri göndermiyoruz. Bunun dışlında biz, geçen yıldan bu yana, belediyelerimize bağlı köylere giderek haşere ile mücadele konusunda vatandaşlarımızı bilinçlendirmeye çalıştık. Fakat KKTC genelindeki problemimizin, halkın duyarsızlaşması olduğunu görüyoruz. Bu da bilincimizin düştüğünü gösteriyor. Bilinç düzeyimizi yükseltebilirsek bunu başarabiliriz” dedi.
KAYNAK:http://www.turkajansikibris.net/index.php/lang/tr/cat/249/news/115067