Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde yapılan BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı’na 20 yıl önce alınan ve başarılamayan kararlar gölge düşürüyor.
Rio 20 zirvesi, aynı kentte 1992’de yapılan BM Çevre ve Kalkınma Konferansı’nın 20. yıl dönümünde, 2002’de Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde düzenlenen Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nin 10. yıl dönümünde düzenleniyor.
Devlet ve hükümet başkanlarıyla hükümet temsilcilerinin katılımının öngörüldüğü konferansın sonuç bildirgesinde, yeşil ekonomiye geçişle ilgili olarak ülkelere yol gösterecek, kamu ve özel sektör için gerçekçi ve uygulanabilir önerilerin yer alması bekleniyor.
Ancak dünya liderleri 20 yıl önce yine aynı kentte yapılan zirveden doğan anlaşmalardan üçünün hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.BM’nin iklim değişikliğiyle mücadeleyi öngören, 194 ülkenin onayladığı 1994 Kyoto Protokolü sanayileşmiş ülkelerin sera gazı salımını 2012’ye kadar yüzde 5,2 oranında düşürmeyi hedefliyordu.
Protokolün amacı küresel ısınmanın sebeplerinden hava kirliliğini azaltmaktı. ABD hala bu protokolü onaylamadı.
1992 Rio konferansının en somut sonuçlarından biri de Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin imzaya açılması olmuştu. 193 ülkenin onaylamasıyla 1994’de yürürlüğe giren sözleşme, biyolojik çeşitliliğin mevcut ve gelecek nesillerin yararına korunmasını ve sürdürülebilir şekilde kullanılmasını hedef almaktaydı.
1994’de yürürlüğe giren BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi’nin amacı da toprak kaybını önlemek ve kuraklığın etkilerini hafifletmekti.
Rio zirvesinden doğan 2000 tarihli Cartagena Protokolü’nde ise genleriyle oynanmış organizmaların serbest bırakılmasının doğaya, insan sağlığına ve biyoçeşitliliğe karşı önemli bir risk olarak değerlendirmişti.
Kyoto’nun hedefine ulaşılamadı
İklim değişikliği anlaşması Kyoto’nun 1990’da 22,7 milyar ton olan karbondioksit emisyonunu 2010’da 21,5’e düşürme hedefine ulaşılamadı. 2010’da bu sayı 33 milyar ton oldu.
Küresel emisyon 1990 ila 2010’da yüzde 45 artarken, tek başına ABD’de artış yüzde 11, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 54’ü buldu.
Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi başarısız
1994’de yürürlüğe giren sözleşmenin toprak kaybının önlenmesi hedefi tutmadı. 150 milyon kilometrekare kara parçasına sahip Yeryüzü’nde toprak kaybı 1991’de 11,7 milyon kilometrekareyken bu sayı 2008’de 31,3 milyon kilometrekareye çıktı.
Türler tehlike altında
Bitkilerin yüzde 68’i, omurgasızların yüzde 30’u, amfibilerin yüzde 30’u, memelilerin yüzde 22’si, kuşların yüzde 21’i, sürüngenlerin yüzde 21’i ve balıkların yüzde 21’inin türü yok olma tehlikesi altında bulunuyor.
Bilinen 48 bin 770 türün ortalama yüzde 37’siyse hala tehdit altında.
KAYNAK:http://www.ntvmsnbc.com/id/25360029/