”Karbon ayak izi” ölçüm çalışması, kişilerin bireysel olarak çevreci önlemler almasını sağlıyor.
Atmosferde sera etkisine yol açan gazların oluşumuna neden olan ve fosil yakıtların kullanımıyla yayılan karbondioksit (CO2) salımının azaltılmasına yönelik çeşitli kurumlarca internet ortamında hazırlanan ”karbon ayak izi” ölçüm çalışması, kişilerin bireysel olarak çevreci önlemler almasını sağlıyor.
Dünyadaki birçok çevreci kurum ve sivil toplum örgütlerinin ”Karbon ayak izi” adı altında oluşturduğu web siteleri sayesinde, kişilerin kurum ya da herhangi bir ürünün doğaya saldığı sera gazları hesaplanıyor.
Karbon ayak izini öğrenmek isteyenler web siteleri aracılığıyla ”Seyahat ederken kullandığı araçlar, seyahat süreleri, ne kadar televizyon izlediği, arabasının modeli” gibi anket sorularını yanıtlayarak evde, iş yerinde, yolculukta ve yaşamının diğer alanlarında atmosfere ne kadar karbon salınımı yaptığını öğrenebiliyor.Söz konusu sitelerde ”karbon ayak izi” miktarını azaltmak için kullanılmayan elektrikli cihazların kapatılması, toplu taşıma araçlarının tercih edilmesi, geri dönüşüme katkıda bulunulması ve enerji tasarruflu cihazların kullanılması gibi önerilerde bulunuluyor.
Çalışmalarla insanların çevre konusunda bilinçlenmesi hedefleniyor.
Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Eğitim Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgül Yılmaz Tüzün, bilim insanlarının son yıllarda dünyada yaşanan kuraklık, sel baskınları, kasırgalar ve sıtma gibi salgın hastalıkların nedenini iklim değişikliklerine bağladığını belirtti.
İklim değişikliğinin, atmosferdeki sera gazlarının miktarının artarak güneş ışınlarının dünyada daha fazla hapsedilmesiyle açıklandığını dile getiren Tüzün, insanların bireysel olarak bazı alışkanlıklarını değiştirmesi ve kitlesel yapılacak girişimlerin iklim değişikliğinin iyileştirilmesinde önem taşıdığını vurguladı.
İklim değişikliğinin önlenebilmesinde bilinçlendirme çalışmalarının önemli olduğunu dile getiren Tüzün, şöyle konuştu:
”Bilinci arttırmak için yapılan çalışmalardan karbon ayak izi ölçümü insanlar arasında yaygın olarak bilinmeye ve hatta bazı kişiler ve kurumlar tarafından uygulanmaya başladı. Bu çalışmada çevreye salınan karbondioksit ve dengi diğer sera gazlarının miktarının genel toplam içerisinde kişi başına veya kurum başına düşen yüzdelik miktarı hesaplanarak karbon ayak izi belirlenmektedir. Birey olarak hesaplama kurum için yapılan hesaplamadan daha kolaydır. Bu hesaplamaları yapacak programlar değişik internet siteleri tarafından ücretsiz olarak kullanıma sunulmaktadır.”
İnsanların alışkanlıklarında yapacağı küçük değişikliklerin atmosfere yayılan sera gazında azalmalara neden olacağını dile getiren Tüzün, ”Enerji tüketimi arttıkça insanların atmosfere saldığı karbon gazı miktarı artmakta, dolayısıyla karbon ayak izi de büyük olmakta” dedi.
Yaşanabilir bir çevre için önerilerde bulunan Tüzün, şunları kaydetti:
”Ulaşım konusunda toplu taşıma araçları daha çok tercih edilebilir. Evde elektriği daha tasarruflu kullanmak için enerji tasarruflu lambalar ile beyaz eşyalar tercih edilebilir. Evlerde ısınmak için güneş enerjisi kullanılabilir. Alınacak yiyecek, içecek ve giyim türü ürünler nerede üretildiğine dikkat edilerek alınabilir. Çevreye bırakıldığı zaman geri dönüşümü uzun yıllar sürecek malzemelerin alınmasından kaçınabiliriz.”
KAYNAK: http://www.ntvmsnbc.com/id/25346567/