DÜNYA SU GÜNÜ BASIN BİLDİRİSİ

Birleşmiş Milletler tarafından 1992 Rio Konferansında alınan karar ile her yılın 22 Mart’ında kutlanan su günü bu yıl yine Birleşmiş Milletler tarafından çeşitli faaliyetlerle kutlanmaya başlanmıştır. Günün amacı, tüm ülke halklarının ve devlet yetkililerinin su konusuna dikkatini çekmek ve sorunları ilgili tüm paydaşlara aktarmaktır. Birleşmiş Milletler bu yılın konusunu sınıraşan su konusuyla ilgili olan “Paylaşılan Su, Paylaşılan Şanslar” olarak belirlemiştir. Burada amaç, karar vericilerin dikkatini sınıraşan su kaynakları üzerine çekmek ve bu su kaynaklarının komşu devletler tarafından paylaşılarak kullanılması ve işbirliği içerisinde yönetilmesini sağlamaktır. İşbirliği ile ayrıca ülkeler arası güven artacak, barış, güvenlik ve sürdürülebilir gelişme konularında da bu işbirliği artırılarak devam edebilecektir.
Dünyamızdan ülkemize döndüğümüz zaman ise ülkemizin de en ciddi çevre sorunlarından bir tanesi su problemidir. Özellikle yazın çoğu yerleşim birimimizde su sıkıntıları yaşanmaktadır. Ana su kaynağımız olan yeraltısularımız, fazla su çekimleri nedeni ile hızla tükenmektedir. Bugün sadece Kuzey Kıbrıs’ın değil tüm Kıbrıs adasının en büyük su akiferi olan Güzelyurt akiferinde 6 km’ye varan tuzlu su girişimleri olmuştur. Ülkenin tek içilebilir su kaynağı olan Girne Akiferi, plansız yapılaşma nedeni ile tehdit altındadır.
Büyük yerleşim birimlerinin su dağıtım sistemleri çok eski olduğundan su dağıtım sistemlerinde büyük su kayıpları yaşanmaktadır. Bu kayıpları gidermek için bu sistemlerin bir an önce yenilenmesi gerekmektedir.

En büyük su tüketicisi sektörü olan tarımda yapılan plansız gelişmeler, su tüketimini artıran en büyük etkendir. Bugün, K.K.T.C.’nin tükettiği suyun yaklaşık %80’i tarımsal sulama için kullanılmaktadır. Tarımsal sulamadaki kayıpları asgariye indiren teknolojilere geçme, su tasarrufu yapma, çok su isteyen tarımsal ürünlerden az su isteyen tarımsal ürünlere geçmek için ciddi tarım politikalarının bir an önce hazırlanması ve uygulamaya konması hayatidir.

Atık sularımız Lefkoşa hariç ülkenin hemen hemen tümünde halen daha septik tanklar ve emici kuyular vasıtası ile bertaraf edilmektedir. Atıksular kanalizasyon sistemi noksanlığından arıtılmamakta ve dolaylı yollar ile su kaynaklarımızı kirletmektedir. Ayrıca atıksuların arıtılmaması, bu suların yeniden kullanılmasını engellemektedir.

Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası Paneli senaryolarına Kıbrıs adası iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkelerinden biridir. En kötü senaryoya göre bu yüzyıl sonunda sıcaklıklar 6 derece yükselecek ve Kıbrıs adası çöl olacaktır. En iyi seneryoya göre ise sıcaklıklar 2 derece yükselecek ve Kıbrıs adası çok ciddi su sıkıntıları çekecektir. Yani su Kıbrıs için kıt ve daha da çok aranacak bir kaynak olacaktır.
Özellikle 2007-08 yıllarında, son yüzyılın en sıcak yıllarını yaşayan ülkemiz, çok ciddi su sıkıntıları çekmiştir. İklim değişikliğinin artık tartışılmadığı dünyamızda kuraklık K.K.T.C. için bir gerçekdir. Bu gerçeği kavrayarak kuraklıkla ilgili kalıcı önlemlerin bir an önce alınması gereklidir. Kuraklık tek elden izlenmeli, mücadele planı geliştirilmeli, modern afet mücadele yöntemleri uygulanmalı ve sonuçları halka paylaşılmaşıdır.
Kuraklığın interdisipliner bir olay olduğunun bilinci ile davranılmalı ve bu yönde adımlar atılmalıdır. Çağdaş tüm ülkelerin yaptığı gibi kriz yönetimi yerine risk yönetimine geçilmeli ve kuraklığın ciddi bir sorun olduğu kabul edilerek, sorunu çözmeye yönelik adımlar ivedilikle atılmalıdır.
Seçimlerin olduğu bu günlerde yeni hükümetin atması gereken çok ciddi adımlar bulunmaktadır. Burada yeni hükümete düşen görev, geç kalmadan tarım, turizm, sanayi ve diğer ilgili sektörleride kapsayan, konusunda uzman ve yeterli bilgiye sahip kişiler tarafından oluşturulacak uzman ekiplerle yıllardır hazırlanmayan “Ülkesel Su Politikası” hazırlanmasıdır. Planı uygulayıcı mevzuat hazırlanmalı ve ayırca su ile ilgili tüm sektörlerde eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Su sorununa çözüm ancak mevcut kaynaklarımızı verimli ve doğru şekilde kullanırsak çözülebilir. Ayrıca su sektörü ile ilgili altyapı projelerine yeterli finansman ayrılmalı ve su altyapı projelerinin uygulanmasına ivedilikle başlanmalıdır.

“Su Hayatsa, hayatınızı koruyun.”

Kamuoynua saygı ile duyurulur.

İbrahim ALKAN
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı