Dikmen ihaleye çıkıyor

Yıllardır ülke insanına zehir solutan Dikmen Çöplüğü’nün sürdürülebilir kullanımı için Mart 2009’da AB tarafından ihaleye çıkılıyor

Çöplük için 12 BAŞVURU

· Dikmen Çöplüğü’nün kullanımı için Yatırım Geliştirme Ajansı (YAGA)’ya aralarında Alman, Türkiye, İsrail menşeili şirketlerin bulunduğu 12 şirket başvuruda bulundu

· YAGA Direktörü Ayşe Dönmezer günümüzde gelişen teknolojiler sayesinde çöpün “altın” değerinde olduğuna dikkat çekti

· Çevre Mühendisleri Odası Başkanı ve Çevre Dairesi yetkilisi İbrahim Alkan: “AB KKTC için ayırdığı 259 milyon avroluk mali yardımın yaklaşık 21 milyon avrosunu katı atık sektörü için ayırdı.”

Kıbrıs Türk Yatırım Geliştirme Ajansı (YAGA) direktörü Ayşe Dönmezer, Dikmen Çöplüğü’nün sürdürülebilir kullanımı için Mart 2009’da AB tarafından ihaleye çıkılacağını açıkladı. Şu ana kadar çöplüğün kullanımı için YAGA’ya 12 şirketin başvurduğunu belirten Dönmezer, sözkonusu ihalenin kesinlikle AB tarafından yapılması taraftarı olduklarının altını çizdi. Çıkılacak ihale sonrasında Dikmen Çöplüğü’nü işletecek olan şirketin AB tarafından yapılacak olan ihale sonrası seçileceği için “işin profesyoneli” olacağını söyleyen Dönmezer, “Dikmen Çöplüğü sorunlarından kurtulmuş olacak” dedi.

Çöplük, “altın” değerinde

Yeniden kazanım projeleri dikkate alındığında ve sürdürülebilir sistemler göze alındığında atıkların kullanılması, onlardan üretim yapılmasının dünyadaki en popüler uygulamalar olduğunu belirten YAGA Direktörü Ayşe Dönmezer, günümüzde gelişen teknolojiler sayesinde çöplüğün artık altın haline geldiğine dikkat çekti. “Hem AB’nin uygulamaları, hem Kyoto Protokolu olsun, global ısınma, çölleşme konuları olsun, hep bunlar insanları ve ülkeleri yeni arayışlara itmiştir” diye konuşan YAGA Direktörü Ayşe Dönmezer, yeni teknolojiler ile fabrika, evsel, medikal atıkların yeniden kullanılıp yenden üretilmesinin sözkonusu olduğuna işaret etti.

“Gelişen bu trend ülkemize de ilgiyi artırdı”

Yenilenebilir enerji kaynakları ile ülkenin dışa bağımlılığını azaltmak için güneş, rüzgar gibi kaynakların kullanımı günümüzün en önemli politikalarından olduğunu söyleyen Dönmezer, Dikmen Çöplüğü’nün belli teknlojiler ile değerlenmesi için ayrıştırma olayının gündeme gelmesi gerektiğini kaydetti. “Belli depolama yapılması lazım. O yatırımın fizible olabilmesi için belli bir ölçekte olması gerekiyor. Atıkların yakılması ve değişik yöntemler ile elektrik enerjisine çevrilmesi mümkün olduğu gibi bazı parçalarının ayrıştırılarak granül haline getirilebilir, çöp torbaları haline getirilebilir” cümlelerini sarfeden Dönmezer sözkonusu maddelerin ucuz hammade konumuna girdiğini ve beraberinde çok karlı işletmelerin ortaya çıktığına işaret etti. “Dünyada gelişen bu trend bizim ülkemize de ilgiyi artırdı” diyen Dönmezer, birsürü firmayı Dikmen Çöplüğü’ne çeken unsur olarak ülkemizde hiçbir teknolojinin kullanılmamasını gösterdi.

Yetki karmaşası

Dikmen Çöplüğü’nde bir şirket ile bir süre önce belli ölçüde bir antlaşma yapıldığını ifade eden Dönmezer, şirketin ve ilgili birmlerin antlaşma koşullarını yeterince yerine getiremediği için çöpteki yanma olaylarının yaşandığını ifade etti. “Çevre Dairesinin, sözkonusu şirketin ve belediyenin yetki karmaşası bizi bu noktalara getirdi” diyen Dönmezer, Dikmen Çöplüğü’nün sahiplenilmediğine vurgu yaptı. “Seçilen yatırımcı güçlü ve ne yaptığını bilen, yapması gerekeni yapan yatırımcı portfoyü çizmediği görülüyor” diye konuşan YAGA Direktörü Ayşe Dönmezer, plansızlığın başta geldiğinin altını çizdi.

Dikmen Çöplüğü için Mart’ta ihale

Çöp işletmeleri konusunda kar marjının yüksek olduğunu ifade eden Dönmezer, bu tip konularda genel uygulamanın “ihale açılması” şeklinde olduğunun altını çizdi. Hükümetin almış olduğu ve 28 Şubat 2008’de onaylanan Katı Atık Yönetim Planı’na göre çalışmaların başladığını söyleyen YAGA Direktörü Ayşe Dönmezer, “çöplük” konusunda AB ile çıktıklarını ve AB ile başlanan bir projenin sonuna kadar gitmesini istediklerine vurgu yaptı. “AB dışında herhangi bir uygulama yapılmaması lazım. Çöp projesi gelişigüzel bir firmaya verilmesin. İşi yapabilecek, ordaki yangınları önleyecek ve Dikmen Çöplüğü’nde standartı yükseltecek bir firmaya verilmeli” cümlelerini kuran Dönmezer, mart ayında AB’nin Dikmen Çöplüğü ile ilgili ihaleye çıkacağını ifade etti. Seçilecek olan şirketin işin profesyoneli olacağını belirten Dönmezer, “Dikmen Çöplüğü sorunlarından kurtulmuş olacak” dedi.

“Dikmen Çöplüğü hatır-gönül ilişkisine göre verilmemeli”

Dikmen Çöplüğü ile ilgili olarak “eğer şu anda ihalesiz veya kendi ihale sistemimiz içinde bir işe girersek bazı sorunlar ile karşılaşacağımız endişesi taşıyorum” diyen Dönmezer iyi bir seçim yapılmayacağı ile ilgili endişelendeğini kaydetti. Hatır gönül ilişkisi ile Dikmen Çöplüğü’nün hiçbir şirkete verilmemesi gerektiğine dikkat çeken Dönmezer, Dikmen Çöplüğü için geçici bir çözüm bulunmaması gerektiğine işaret etti. Kalıcı çözümün çevre sorunlarına yoğun bir şekilde yaklaşan AB ile olacağını tekrarlayan Dönmezer, “Dikmen Çöplüğü’ne siyaset bulaştırılmamalı” dedi. Dikmen Çöplüğü’nün kullanım hakkını elde etmek içn YAGA’ya başvuran bazı şirketlerin ülkeye özgü bir model yaratılması gerekliliğini öne sürerek AB ihalesine karşı çıktığını söyleyen Dönmezer “Ben bunu kabul etmiyorum” diye konuştu.

12 şirket Dikmen Çöpülüğü’ne talip

Bazı şirketler de ihalesiz Dikmen Çöplüğü’nde kullanım hakları istemek adına yola çıktığına dikkat çeken Dönmezer. Dikmen Çöplüğü’nü işleyip elektrik üretmek için 2 unsur bulunduğuna vurgu yaptı. “Çöp şirket için hammede olduğu için günde belli miktar ton çöp garantisi olması gerek. Diğer bir boyutu Kıb-Tek monopol olduğu için üretilen eletriği satın alma garantisi olması gerekiyor” diye konuşan YAGA Direktörü Ayşe Dönmezer sözkonusu durumun devletin çeşitli kanallarını ilgilendirdiğini belirtti. YAGA’ya Dikmen Çöpüğü’nün kullanım haklarınnı isyeten şirketlerin menşeilerini “İngiltere, İsrail, TC, Avusturya- Türkiye- Kanada- Almanya ortaklı bir şirket, 4 tane KKTC, KKTC-Almanya ortaklı bir şirket, KKTC-TC ortaklı bir şirket, Almanya, Avusturya-İsrail ortaklı bir şirket” cümleleri ile açıklayan Dönmezer sözkonusu şirketlere AB’nin açtığı ihalelere katılmalarını söyleyecklerini kaydetti.

——————————————————————————–
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı ve Çevre Dairesi yetkilisi İbrahim Alkan:

‘21 milyon Euro katı atık için’

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı ve Çevre Dairesi yetkilisi İbrahim Alkan, AB’nin KKTC için ayırdığı 259 milyon avroluk mali yardımın yaklaşık 21 milyon avrosunu katı atık sektörü için ayırdığını söyledi. Mali yardım kapsamında atık sektöründe öncelikle fizibilite ve master plan ihalesine çıkıldığını kaydeden Alkan, sözkonusu ihalelerin 2007 yılı içerisinde tamamlandığını belirtti. Sözkonusu fizibilite ve master plan yardımıyla, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın “KKTC Atık Politikası ve Atık Yönetim Planı”nı hazırladığını ifade eden Alkan, sözkonusu politika ve planın 27 Şubat 2008 tarihli Bakanlar Kurulu’nda onaylandığını belirtti.

Tek bir katı atık sistemi

KKTC Atık Politikası ve Atık Yönetim Planı kapsamında Kuzey Kıbrıs’ın, tek bir katı atık sistemi olarak kabul edildiğini belirten İbrahim Alkan, planın yapılacak merkezi tek bir çöp alanı ve İskele, Güzelyurt ve Gazimağusa bölgesine yapılacak transfer istasyonları ile uygulanacağının altını çizdi. Planda yer alan merkezi çöp depolama alanı ve Gazimağusa transfer istasyonunun AB Mali yardımları ile karşılanacağını ifade edilirken, geriye kalan İskele ve Güzelyurt transfer istasyonları yerel bütçeden veya yap-işlet modeli ile karşılanacağı kaydedildi. Merkezi çöp alanına kurulması planlanan ayrıştırma tesisinin yap işlet modeli ile yapılması planlandağı ifade edilirken. Tüm tesislerin 2012 yılından itibaren işletmeye başlamasının hedeflendiği belirtildi.

Öncelik Dikmen Çöplüğü

Ülkedeki çöplüklerin rehabilitasyon projelerinin içerisinde Dikmen Çöplüğü’nün öncelik arz ettiğini kaydeden Alkan, Dikmen Çöplüğü’nde acil önlemler alınması ve yapılacak uygulamalar ile ilgili Avrupa Birliği’ne bir teklifte bulunulduğunu söyledi. “Teklif AB Komisyonu tarafından değerlendirilmektedir” diye İbrahim Alkan. Komisyon tarafından sağlanabilecek ek yardımlar ile bu konuda daha fazla çalışma yapılabileceğinin öngörüldüğüne işaret etti.