DÜNYA SU GÜNÜ BASIN BİLDİRİSİ

Birleşmiş Milletler tarafından 1992 Rio Konferansında alınan karar ile her yılın 22 Mart’ında kutlanan su günü bu yıl yine Birleşmiş Milletler tarafından 20 Mart 2008’deki faaliyetlerle kutlanmaya başlanacaktır. Günün amacı, tüm ülke halklarının ve devlet yetkililerinin su konularına dikkatini çekmek ve sorunları ilgili tüm paydaşlara aktarmaktır. Birleşmiş Milletler bu yılın konusunu “Uluslarası Halk Sağlığı Yılı” olarak belirlemiştir. Amaç, düzenli altyapıya sahip olmayan ve sağlık sorunları yaşayan 2.6 milyar insanın sorununa dikkat çekmek ve bu konudaki bilinci artırmaktır.
Odamıza göre de ülkemizin de en ciddi çevre sorunlarından bir tanesi su problemidir. Özellikle yazın çoğu yerleşim birimimizde su sıkıntıları yaşanmaktadır. Ana su kaynağımız olan yeraltısularımız, fazla su çekimleri nedeni ile hızla tükenmektedir. Bugün sadece Kuzey Kıbrıs’ın değil tüm Kıbrıs adasının en büyük su akiferi olan Güzelyurt akiferinde 6 km’ye varan tuzlu su girişimleri olmuştur. Ülkenin tek içilebilir su kaynağı olan Girne Akiferi, plansız yapılaşma nedeni ile tehdit altındadır.
Büyük yerleşim birimlerinin su dağıtım sistemleri çok eski olduğundan su dağıtım sistemlerinde büyük su kayıpları yaşanmaktadır. Bu kayıpları gidermek için bu sistemlerin bir an önce yenilenmesi gerekmektedir.

En büyük su tüketicisi sektörü olan tarımda yapılan plansız gelişmeler, su tüketimini artıran en büyük etkendir. Bugün, K.K.T.C.’nin tükettiği suyun yaklaşık %80’i tarımsal sulama için kullanılmaktadır. Tarımsal sulamadaki kayıpları asgariye indiren teknolojilere geçme, su tasarrufu yapma, çok su isteyen tarımsal ürünlerden az su isteyen tarımsal ürünlere geçmek için ciddi tarım politikalarının bir an önce hazırlanması ve uygulamaya konması hayatidir.

Atık sularımız Lefkoşa hariç ülkenin hemen hemen tümünde halen daha septik tanklar ve emici kuyular vasıtası ile bertaraf edilmektedir. Atıksular kanalizasyon sistemi noksanlığından arıtılmamakta ve dolaylı yollar ile su kaynaklarımızı kirletmektedir. Ayrıca atıksuların arıtılmaması, bu suların yeniden kullanılmasını engellemektedir. Girne Arıtma Tesisinin yıkılması ile yaşanan felakete rağmen, Girne bölgesindeki atıksu sorunun erken ve kökten çözümü için yeterli çaba gösterilmemiş ve ciddi bir adım henüz atılmamıştır.

Özellikle 2008 yılında, son yüzyılın en sıcak yıllarından birini yaşayacak olan ülkemizi çok ciddi su sıkıntıları beklemektedir. Tüm dünyanın yaşadığı ciddi kuraklıkla ilgili önlemlerin bir an önce alınması gereklidir. Kuraklık tek elden izlenmeli, mücadele planı geliştirilmeli, modern afet mücadele yöntemleri uygulanmalı ve sonuçları halka paylaşılmaşıdır.

Kuraklığın interdisipliner bir olay olduğunun bilinci ile davranılmalı ve bu yönde adımlar atılmalıdır. Çağdaş tüm ülkelerin yaptığı gibi kriz yönetimi yerine risk yönetimine geçilmeli ve kuraklığın ciddi bir sorun olduğu kabul edilerek, sorunu çözmeye yönelik adımlar ivedilikle atılmalıdır. Burada hükümete düşen görev, geç kalmadan tarım, turizm, sanayi ve diğer ilgili sektörleride kapsayan, konusunda uzman ve yeterli bilgiye sahip kişiler tarafından oluşturulacak uzman ekiplerle “Ülkesel Su Politikası” hazırlanmasıdır. Planı uygulayıcı mevzuatlar hazırlanmalı ve ayırca su ile ilgili tüm sektörlerde eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.

Kamuoynua saygı ile duyurulur.