Son yıllarda ülkemizde ağaçlara karşı sempati duyanların sayısında dikkati çekecek kadar artış olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak günlük yaşamımızda tanık olduğumuz olaylar, tüm gerçeklere rağmen, hala daha aramızda ağaçların önemini ve değerini anlamayanların da bulunduğunu gösteriyor.
İnsanların ağaçları sevmesi ve buna bağlı olarak da koruması için birçok haklı nedenler vardır. Ancak ağaçları sevmemek ve onları yok etmek için, hiç bir mantıklı neden olduğu kabul edilemez.
Ağaçlara zarar veren bazı böcek ve hayvanlar, bunu içgüdüsel olarak beslenme amacı ile yaparlar. Örneğin bir çam kese böceği, beslenmek için ağaçların yapraklarını yer. Gelişmiş ağaçları yapraksız bırakarak zayıf düşmelerine, genç fidanların da yapraksız kalarak yok olmalarına sebep olur. Yeni dikilmiş ormana giren bir keçi, bir günde yüzlerce fidanın tepesini yiyerek gelişmelerinin durmasına ve yok olmasına sebep olur. Ancak gerek böcekler, gerekse keçiler sırf yaşamlarını sürdürme içgüdüsü ile ağaçların yok olmasına sebep olurlar.
Öte yandan, düşünen bir yaratık olan insanların bazıları, ya gereksiz yere veya mantıklı olmayan sebeplerle ağaçlara zarar veriyor ve yok olmalarına sebep oluyor. Örneğin, zaman zaman basına da yansıyan haberlerde görüldüğü gibi bazı kimseler, sırf iş yerinin yoldan görüntüsünü engellediği düşüncesi ile, kaldırımda bulunan ağaçları kesiyor.
Aslında gerek iş yerinin önündeki kaldırımda bulunan, gerekse sadece bir defalığına odun temini için ağaçların kesilmesi, yanlış ve tüm vatandaşlara karşı yapılan olumsuz bir eylemdir.
Her yıl verim ve gelir almak yerine, bir defalık odun geliri için zeytin ve harnup gibi uzun ömürlü meyve ağaçlarının katledilmesi, altın yumurta yumurtlayan tavuğun kesilmesinden farksızdır.
Hele bir iş yerinin önünde bulunan ağacın kesilmesini gerektirecek makul ve mantıklı bir neden olabileceği kesinlikle kabul edilemez. Uygar ülkelerde, hatta hemen güneyimizdeki şehirlerde, tüm iş yerlerinin önündeki kaldırımların ağaçlandırılmış olması, tesadüfen veya bilinçsizce yapılan bir uygulama değildir. Aksine bilinçli ve belirli bir amaca hizmet için yapılan bir önemli bir hizmettir.
İnsanlara çeşitli yararlar sağladığı için, ülkemize göre güneşin gölgeden daha makbul olduğu batılı ülkelerde bile, tüm kaldırımlar ağaçlandırılmıştır. Bizde ise kaldırımlarda bulunan az sayıdaki ağaçlar bile, anlaşılması zor nedenlerden dolayı, bazı iş yeri sahipleri tarafından katlediliyor. Oysa, ülkemizdeki iklim koşulları nedeniyle, bizde kaldırımların ağaçlandırılmasına çok daha fazla önem verilmesi ve mevcutların daha büyük bir duyarlılıkla korunması gerekir.
Kaldırımlardaki ağaçlar, yollardaki yüzlerce araçtan havaya karışan ve insanlar için çok ciddi tehdit olan ekzos gazlarının tutulması bakımından oldukça yararlıdır. Ayrıca, şehirlerimizde normal ölçülerin çok üzerinde bulunan toz parçacıklarının tutulmasında ve teneffüs ettiğimiz havanın kalitesinin artmasında da yaşamsal önemi vardır. Hatta, ağaçların trafikten kaynaklanan aşırı gürültü kirliliğinin azaltılmasında da olumlu etkisi olduğu biliniyor.
Bütün bu paha biçilmez faydaları yanında ağaçlar, özellikle şehirlerdeki stres verici koşullarda bunalan insanlar için huzur verici, dinlendirici, rahatlatıcı ve çekici olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ağaçlar; yaprakları, mevsimden mevsime değişen güzel görünümleri, en hafif bir esinti ile sallanan yaprakları ile insanlar üzerinde huzur verici ve dinlendirici etki yaptığı biliniyor.
İşte bütün yararlı etkileri nedeniyle bir iş yerinin kaldırımında ağaç bulunması istenilemeyecek bir şey değil aksine çok değerli bir avantajdır. Çünkü ağaçların varlığı iş yerinin doğal bir süsü olup, ortamın insanlar tarafından daha hoş algılanmasına ve daha çekici olmasına da katkıda bulunur.
Sağladığı çeşitli yaşamsal yararlar nedeniyle, ağaçlara zarar verilmesi, tüm vatandaşlara karşı yapılan olumsuz bir eylemdir. Çünkü her kesilen ağaç gürültü kirliliğinin, kavurucu sıcakların, teneffüs ettiğimiz havadaki eksoz gazları ve toz parçacıklarının daha çok artması demektir.
İşte ağaçların insanlara sağladığı çok yaşamsal yararları nedeniyle, tüm uygar ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de, ağaçların gelişi güzel kesilmesi yasalara aykırı ve suçtur.
Şehirlerdeki kaldırımlar ve buralarda bulunan ağaçlar belediyelere ait olduğuna göre, bunları korumak ve saldırganları yargıya havale etmek belediyelerin en doğal görevidir.
Ormanlardaki ağaçlara zarar vermek ormancılık yasaları bakımından suçtur. Meyve ağaçlarını katletmek yürürlükteki ‘meyve ağaçlarını koruma yasasına’ göre suçtur.
Özetle belirtmek gerekirse, ağaçlar ülkemizdeki herkes için gerçek birer cankurtaran görevi yapan çok değerli varlıklarımızdır. Bunları yok etmek zararımıza, koruyup çoğaltmak yararımızadır. Bu nedenle yasaların uygulanmasına gerek kalmadan, ağaçları herkesin koruması öncelikli bir yurttaşlık görevidir. Ancak tüm açık gerçeklere rağmen, hala daha ağaçlara zarar vermekten çekinmeyenlere; Belediyelerin, Kaymakamlıkların hoşgörülü davranmamaları ve hiç olmazsa yürürlükteki yasalara göre cezalandırılmalarının sağlanması beklenir.
Dr. Orhan Aydeniz