350’nin anlamı ve gücü!

Gezegenin içinde bulunduğu tehlikenin farkında olanlar için “350” hayati bir sayı…Bu durum biraz garip çünkü bundan 22 ay önce 350 sayısının hiçbir özel anlamı yoktu.
Ancak Aralık 2007’de NASA’dan Jim Hansen San Francisco’daki bir toplantıda özel bir slayt show düzenledi. Hansen, uzun bir süredirKuzey Kutbu’ndaki buzulların ani bir şekilde erimesinin ne anlama geldiğini düşünüyordu.

İklim konusundaki bilgileri biraraya getiren Hansen ve ekibi gezegen için tehlike sınırlarını belirleyebilecek duruma geldiler. O da atmosferdeki karbondioksit oranının 350 ppm’in üzerinde olması idi… Eğer 350 sınırını geçersek iklim değişikliğinin önüne geçmek mümkün olmayacak. Araştırmanın özetinde bu durumu şöyle anlatıyorlardı: “350 ppm’in üzerine çıkmış bir gezegende şu andaki gibi bir hayat sürdürmek mümkün olmayacak.”

Ne yazık ki şu anda gezegenimiz 350 sınırını geçmiş durumda, ve bu sayı giderek artıyor. Bu noktada gezegen üzerindeki tüm ülkelerin ve bireylerin atmosfere bıraktıkları karbondioksit oranını çok acil azaltması gerekiyor.

Bu gerçeğin farkında olan herkes tüm gücü ile dünyanın kalanını bu konuda uyarmak için çalışıyor. “350.org” bunlardan biri. Uluslararası bir kampanya olarak başlayan 350.org’un hedefi dünya üzerinde iklim değişikliğini durdurabilmek için çalışanları biraraya getirebilmek. Bunun için dünya üzerindeki herkesin bu konuda acilen bir şeyler yapması için harekete geçirmeyi amaçlıyorlar.

350.org’un kurucusu iklim değişikliği ile ilgili yazılan ilk kitabın yazarı Bill McKibben… 350.org hareketi mart 2008’de başladı. Her geçen gün giderek büyüyor. “350.org” 24 Ekim günü uluslararası bir etkinlik yapıyor. Bu günde dünyanın dört bir yanındaki 350 üyeleri iklim değişikliğine dikkat çekmek için eylemler yapacaklar.