Dikmen çöp alanı yıllardır yanmakta ve halkımızı zehirlemektedir. Alanda yıllarca uygulanan vahşi depolama teknikleri ve uygulamadaki yanlışlıklar sebebiyle yanan çöpler, halkımızın sağlığını yıllarca ciddi bir şekilde tehdit etmiştir ve halen daha da tehdit etmeye devam etmektedir. Süre gelen yangınlar bugün toplumun birçok kesimi tarafından tepki ile karşılanmaya başlanmış ve sivil toplum örgütleri, siyasi partiler, sendikalar konu ile ilgili işbirliğine giderek tepkilerini eylemlerle ortaya koymaya başlamıştır. Eylemler bir haktır ve yıllardır bu sorundan etkilenen toplumun eylem yapması kabul edilebilir ve desteklenmesi gereken bir davranıştır.
Ancak Odamıza göre Dikmen çöp alanı bugün ülkemizde yaşanan katı atık sorunun sadece görünen bir yarasıdır. Bugün ülkemizde Dikmen çöp alanı benzeri bir çok çöp alanı bulunmaktadır. Akdoğan, Vadili, Güzelyurt ve daha buraya yazamayacağımız birçok bölgede çöpler yanmakta ve bu bölgelerde yaşayan insanlarımızın da sağlığını tehdit etmektedir.
Katı atık sorunu, yıllarca bu konuda hiçbir adım atmayan başta tüm BELEDİYELERİN ve tabii ki Belediyeleri bu konuda zorlamayan ve TEŞVİK ETMEYEN HÜKÜMÜTLERİN sorumluluğudur.
Unutulmamalıdır ki ülkemiz bir hukuk devletidir ve yasalarla yönetilmektedir. Katı atıklar konusunda kalıcı ve gerçek çözüm bulunabilmesi için kurumlar yasalarla kendilerine verilen görevleri yerine getirmelidir. YASALARDA da belirtildiği gibi BELEDİYELER kendi sorumlulukları olan çöplerin toplanması, taşınmasını ve bertarıfından sorumludur ve bu görevlerini yapmakla yükümlüdür. Yani çöp alanlarına çöp döken tüm Belediyeler katı atıkların güvenli bertarafı için gerekli uygulamaları yapmak zorundadır. ÇEVRE KORUMA DAİRESİ ise yasalardaki gerçek görevi olan DENETLEME VE YAPTIRIM İŞLEMİNİ yapmalıdır.
Amacı Avrupa Birliği standartlarını yakalamak olan ülkemizde, Çevre Koruma Dairesi ve ilgili Belediyeler yasalarda belirtildiği gibi bir an önce üstlerine düşen görevleri yerine getirmek için Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı ve İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığının koordinasyonunda çalışmaya başlamalı ve sorunları ortadan kaldırmalıdır.
Ama aslında kalıcı çözüm için yapılması gereken bellidir. Ülkemizde katı atık sorununu çözmek için “BÜTÜNSEL” bir yaklaşım ortaya konulmalıdır. Sadece Dikmen çöp alanını çözmek tüm atık sorunu çözmeyecektir. Geçtiğimiz yıl hazırlanan”Ülkesel Katı Atık Politikası ve Atık Yönetim Planı” hızlı bir şekilde değerlendirilmeli, eğer ihtiyaç ise gerekli revize yapılmalı ve uygulanmaya konmalıdır. Mevcut planda da bahsedildiği üzere ülkemizin ölçeği de göz önünde bulundurularak BELEDİYELER İŞBİRLİĞİNE GİTMELİ ve en ekonomik, en teknik ve en uygulanabilir eylemlere bir an önce başlamalıdır.
Planı uygulamaya koymanın yanı sıra bir diğer önemli konu, yapılacak bu alt yapıların işletilmesi ile ilgilidir. Eğer yapılan altyapılar istenildiği gibi işletilemezse soruna çözüm bulmak söz konusu olmayacaktır. Bu nedenle yerel ve merkezi yönetimin bu yapıları işletecek, izleyecek ve denetleyecek personel, ekipman ve bilgi donanımına eriştirmek, sürüdürülebilir bir atık yönetiminin olmazsa olmazıdır. Bu konuda gerekli adımlar bugünden itibaren ivedilikle atılmalıdır.
Ayrıca tüm halk, okul öncesi ve ilk öğretimden başlayarak, her yaş grubuna özel “çevre için eğitim” programları ile eğitilerek bilinçlendirilmelidir. katı atık sektöründe yer alan ve bu konuda geri kazanım faaliyetleri yapan şirketler teşvik edilmeli ve ekonomik önlemlerle bu sektörün geliştirilmesi sağlanmalıdır. Son olarak ise gerekli denetimler yapılarak, yasalara uymayanlara yasalar çerçevesindeki cezalar uygulanmalıdır.
Bir kez daha yinelemek isteriz ki, çevre sorunları her geçen gün artan ülkemizde sorunları çözebilmek amacıyla toplumun tüm kesimini de içeren “ÇEVRE SEFERBERLİĞİ” başlatılmalı ve söz konusu sorunlar daha da kalıcı hale gelmeden çözülmelidir.
Saygılarımızla,
Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu