Merkezi ABD’de bulunan Enerji Mühendisleri Birliği (AEE) ve Makine Mühendisleri Odası üyesi Birol Şensoy, jeotermal enerjinin gelişmiş ülkelerde konut ve kullanım suyu ısıtmaları için yaygın bir şekilde kullanıldığını söyledi İbrahim DİRAN (TAK)
Çevreci, ekonomik, güvenilir ve sürdürülebilir özelliğe sahip jeotermal enerjinin, KKTC’de de kullanılabileceği, böylece tasarruf sağlanabileceği belirtildi.
Yerkabuğunun 2-3 metre altındaki sabit ısıdan faydalanarak konut ve işyerlerinin ısıtılması ve soğutulmasında kullanılan jeotermal kombili (ısı pompalı) merkezi sistemler, LPG’li sistemlere göre yüzde 60, mazotlu sistemlere göre ise yüzde 70 tasarruf sağlıyor.
Kısaca “yer ısısı” olarak tanımlanabilen ve yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, sıcak su, buhar ve gazlardan elde edilen yenilenebilir enerji türü jeotermal enerji, elektrikle çalışan yeraltı ısı pompaları sayesinde, gelişmiş ülkelerde konut ve işyerlerinin ısıtılması ve soğutulması yanında, binalara sıcak su sağlamak için kullanılıyor.
Bu sistem, seraların ısıtılmasında da ekonomik bir tercih olarak kullanılıyor.
Merkezi ABD’de bulunan Enerji Mühendisleri Birliği (AEE) ve Makine Mühendisleri Odası üyesi Birol Şensoy, jeotermal enerinin gelişmiş ülkelerde konut ve kullanım suyu ısıtmaları için yaygın bir şekilde kullanıldığını söyledi.
Şensoy, yer üstündeki ısının yaz ve kış, gündüz ve gece çok farklılıklar gösterdiğini, ancak yeryüzünün birkaç metre altındaki ısının her zaman 14-15 derecede seyrettiğini, Jeotermal kombilerin (ısı pompaları) de yeraltındaki bu sabit ısıyı kullanarak, binaların ısıtılması ve soğutulmasında kullanıldığını kaydetti.
Birol Şensoy, jeotermal ısıtma ve soğutma sistemlerinin LPG’ye göre yüzde 60, mazota göre ise yüzde 70 tasarruf sağladığını söyledi.
Bu sistemin henüz ülkede kullanılmaya başlanmadığına işaret eden Şensoy, bu tür sistemlerin hükümet tarafından tanıtılması ve teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.
Jeotermal kombilerin veya ısı pompalarının, yüzeyden birkaç metre derine yatay bir şekilde veya artezyen bir kuyuya dikey olarak döşenen özel borularla çalıştığını ifade eden Şensoy, böyle bir sistemin istenirse sadece ısıtma veya hem ısıtma hem de soğutma yapacak şeklinde kurulabileceğini kaydetti.
Birol Şensoy, gelişmiş ülkelerde bu sistemlerin çok az elektrik enerjisi tüketmesi ve temiz bir ısıtma yöntemi olmasından dolayı hükümetler tarafından teşvik edildiğini de söyledi.
İlk yatırım maliyeti açısından jeotermal sistemlerin diğer yakıtlarla çalışan sistemlere göre daha pahalı olduğunu ifade eden Şensoy, ancak ömür boyu kullanılacağı düşünüldüğünde bu sistemin maliyetinin diğer sistemlere göre çok daha düşük olduğunu ifade etti.
Jeotermal sistemlerin sağlayacağı tasarrufla sistemin iki yılda kendisini ödeyebileceğini belirten Birol Şensoy, bu sistemlerin uzun vadede hem kar getirdiğini hem de çevreye olumsuz etki yapmadığını kaydetti.
KKTC’de, jeotermal enerjiyi meydana getiren, yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu sıcak su, buhar ve gazların bulunmamasına karşın, yerin birkaç metre altındaki 14-15 derecedeki sabit ısının da jeotermal enerji sayıldığına işaret ediliyor.