Ülkenin dört bir yanından gelen haberler ve gelişmeler bizlerin geleceğimiz hakkında ciddi şekilde endişelenmemize neden olmaktadır. Adeta, bir yıkım ve peşkeş devrini yaşıyoruz.
Karpazdaki kaçak yapılar hakkında mahkeme kararı olmasına rağmen yıkım işlemi yapılmaması, Silver Beach ve Glapsides plajında belediye tarafından yapılan başına buyruk, doğal yapıyı tahrip edici uygulamalar ve son olarak da Girne 2. Bölge emirnamesinde yapılmaya çalışılan değişiklikler bizleri ciddi şekilde endişelendirmektedir.
20 Nisan 2016’da kararını açıklayan Yüksek İdare Mahkemesi, izinsiz yapıların 20 Nisan’dan itibaren 2 ay içinde yıkılmasına emir vermiş, söz konusu yapıların yıkılmaması halinde İskele Kaymakamlığı’nın harekete geçerek yıkmasına emir verdiklerini açıklamıştı. Ancak İskele Kaymakamlığı bu konuta yürütmeyi halen başlatmamıştır. İskele Kaymakamlığı’nın suskunluğu, UBP-DP hükümetinin kanun-kural tanımaz tavrına bir örnektir. Ortada ciddi bir tecavüz vardır. Medyada ortaya çıkan “yıkım kararı sadece güçsüzlere uygulanıyor” iddiaları tecavüzcüyü korumaktan başka bir şeye yaramamaktadır. Yasalar ve kurallar zengin fakir ayrımı yapılmadan herkes için geçerlidir.
Gazimağusa Belediyesi idari sınırları içerisinde Glapsides plajı ve Silver Beach plajında yaşanan doğal miras katliamlarına göz yumulması, diğer yanda ise Yeni Erenköy Belediyesinin ekonomik olarak kalkınması adına tahsis edilen ve işletmesi için belediyeye verilen plajın, Bakanlar Kurulu tarafından Yeni Erenköy Belediyesi’nden alınması hükümetin yıkım ve peşkeş politikasının diğer yansımalarıdır. Kıbrıs’ın en değerli doğal mirası olan kumsallarının ve potansiyel Natura 2000 alanlarının mutlak koruma altında olması gerekmektedir. Maalesef, Çevre Koruma Dairesi mevcut yapısı ile bu koruma görevini yerine getirememekte ve caydırıcı olamamaktadır.
Günlerdir tartışılan Girne 2. Bölge emirnamesinde yapılmaya çalışılan değişiklikler de yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır. Toplumda ve sivil toplum örgütlerinde, Emirnamedeki kat yüksekliklerinin artırılarak, şu anda Ayorgi – Zeyko sahilindeki kaçak otele denk getirilmeye çalışıldığı hissiyatı giderek güçlenmektedir. Böyle bir değişiklik yapıldığı takdirde, tüm Girne olumsuz olarak etkilenecektir. Böyle bir değişiklik yapıldığı takdirde, doğal mirasın ve Girne’nin estetik yapısının tahrip edilmesinin yanı sıra, altyapı ve planlama eksikliğinden kaynaklanan birçok çevre sorununun ortaya çıkacağı gayet açıktır. Girne kentinin atık su toplama, arıtma ve katı atık depolama ile ilgili altyapı yetersizliği mevcut durumda devam etmektedir. Emirname değişikliği yapıldığı takdirde, hava kirliliğinin de oluşması muhtemeldir. Avrupa’da büyük şehirlerde, kat yüksekliğinin arttığı ancak trafikten kaynaklanan hava kirliliğine karşı tedbir alınmayan alanlarda, havadaki kirleticilerin de arttığı ve hatta limit değerlerin üzerine çıktığı görülmektedir.
Yukarıda bahsettiğimiz gelişmeler nedeniyle, tüm yurtseverleri ve çevre aktivitslerini harekete geçmeye davet ederiz. Çevre Mühendisleri Odası olarak yıkımın ve peşkeşin her zaman karşısında olduğumuzu ve bu doğrultuda mücadele etmeye hazır olduğumuzu bildiririz.