ŞEHİRLERDE HAVA DAHA KİRLİ… HAVASI EN KİRLİ YER GAZİMAĞUSA
2011 YILINDA TOZ KONSANTRASYONU ŞEHİRLERDE SINIR DEĞERLERİ AŞARKEN, KIRSAL KESİMLERDE SINIR DEĞERLERİN ALTINDA
HAVA KALİTESİ AÇISINDAN EN ÖNEMLİ SORUN HAVADAKİ TOZ KONSANTRASYONU İLE ELEKTRİK SANTRALLERİNDEN KAYNAKLANAN KÜKÜRT DİOKSİT EMİSYONLARI
ÜSTEL: “ALINACAK ÖNLEMLERLE İLGİLİ BİLGİ ALMAK İSTEYEN KURUM VE KURULUŞLARA HER TÜRLÜ YARDIM YAPILACAK”
ŞEHİRLERDE HAVA DAHA KİRLİ… HAVASI EN KİRLİ YER GAZİMAĞUSA
2011 YILINDA TOZ KONSANTRASYONU ŞEHİRLERDE SINIR DEĞERLERİ AŞARKEN, KIRSAL KESİMLERDE SINIR DEĞERLERİN ALTINDA
HAVA KALİTESİ AÇISINDAN EN ÖNEMLİ SORUN HAVADAKİ TOZ KONSANTRASYONU İLE ELEKTRİK SANTRALLERİNDEN KAYNAKLANAN KÜKÜRT DİOKSİT EMİSYONLARI
ÜSTEL: “ALINACAK ÖNLEMLERLE İLGİLİ BİLGİ ALMAK İSTEYEN KURUM VE KURULUŞLARA HER TÜRLÜ YARDIM YAPILACAK”
Lefkoşa, 23 Ağustos 12 (T.A.K.): KKTC’de hava kirliliğinin şehirlerde insan sağlığının korunması için saptanan sınır değerleri aşarken, kırsal kesimlerde sınırın altında kirlilik olduğu saptandı. En kirli havanın ise Gazimağusa’da olduğu belirlendi.
Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı’na bağlı Çevre Koruma Dairesi, Lefkoşa, Gazimağusa, Girne, Güzelyurt, Teknecik, Kalecik ve Alevkayası’nda yaptığı hava kalitesi ölçümleri ile ilgili 2011 yılı hava kalitesi değerlendirilmesini açıkladı.
2011 yılında elde edilen sonuçlara göre, toz konsantrasyonu şehirlerde sınır değerleri aşarken, kırsal kesimlerde sınır değerlerin altında kaldı.
Yapılan değerlendirmelerde ülke için hava kalitesi açısından en önemli sorunun havadaki toz konsantrasyonu ile elektrik santrallerinden kaynaklanan kükürt dioksit emisyonları olduğu tespit edilirken, toz konsantrasyonun belediyeler ve ilgili diğer kurumlarca alınacak bazı önlemlerle azaltılabileceğine dikkat çekildi.
Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, hava kalitesinin 2011 yılındaki durumu, Avrupa Birliği direktifleri ile uyumlaştırılan, “Hava Kalitesinin Değerlendirilmesi ve Yönetimi Tüzüğü” ile kıyaslanarak değerlendirildi.
SINIRIN AŞILDIĞI YERLER
Yapılan değerlendirmelerde, günlük ve yıllık toz konsantrasyonlarının insan sağlığının korunması için tespit edilen sınır değerlerini aştığı belirtilirken, şöyle denildi:
“Toz konsantrasyonu için yıllık ortalama sınır değer 40 µg/m3 dür. Tozun yıllık ortalama değerleri Gazimağusa’da 60.5 µg/m3, Girne’de 41.8 µg/m3, Lefkoşa Bedrettin Demirel Caddesi’nde 50.7 µg/m3, Lefkoşa Küçükkaymaklı’da 41.6 µg/m3, Güzelyurt’ta 54.5 µg/m3, Kalecik’te 30.2 µg/m3, Teknecik’te 25.3 µg/m3 ve Alevkayası’nda 21.3 µg/m3 olarak tespit edilmiştir. Bu sonuçlara göre toz konsantrasyonu için yıllık sınır değer olan 40 µg/m3 değeri Gazimağusa’da %51.25, Güzelyurt’ta %36.25, Lefkoşa Bedrettin Demirel Caddesi’nde %26.75, Lefkoşa Küçükkaymaklı’da %4 ve Girne’de %4.5 oranında aşılmıştır.”
TOZ SINIRI AŞILAN GÜNLER YILDA 35’TEN FAZLA
50 µg /m3 olan günlük ortalama sınır değerlerin ise, aynı şekilde müsaade edilen gün sayısından fazla olarak aşıldığına dikkat çekilen açıklamada, tüzük kurallarına göre toz konsantrasyonunun bir takvim yılında aşılmasına müsaade edilen gün sayısının 35 olduğu kaydedildi.
GAZİMAĞUSA TOZ SINIRININ EN FAZLA AŞILDIĞI YER
2011 yılında Gazimağusa’daki istasyonun toz açısından en fazla aşımın yaşandığı yer olduğu ve yılın 215 günü, yani yılın %59’unda sınır değerin aşıldığı belirtilen açıklamada, Güzelyurt’ta yılın 200 gününde, Lefkoşa Bedrettin Demirel Caddesi’nde yılın 159 gününde, Lefkoşa Küçükkaymaklı’da yılın 75 gününde, Girne’de ise yılın 66 gününde günlük standartların aşıldığı, Teknecik, Kalecik, Alevkayası’nda ise; sırasıyla yılın 33, 14 ve 12 gününde toz konsantrasyonunun günlük ortalama sınır değerleri geçtiğine işaret edildi.
TOZUN KAYNAĞI NE?
Açıklamada yüksek toz konsantrasyonunun ana kaynakları şöyle sıralandı:
“Doğal kaynaklar (Afrikada’ki Sahara çölü veya diğer açık alanlardan sınırlar ötesi toz taşınımı), motorlu taşıtlardan doğrudan yayılan tozlar ve kaçak kaynaklar denilen yollardaki tozların araçlar tarafından yeniden havalandırılması, inşaat alanlarından, çıplak bitki örtüsünden, açıkta depolanan tozlu yığma maddelerinin rüzgar tarafından havalandırılması ve elektrik santralları ile endüstriyel tesisler.”
KKTC’nin yıl boyuncu muhtelif zamanlarda Afrika’daki Sahara Çölü’nden kaynaklanan doğal toz fırtınalarına maruz kaldığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Çevre Koruma Dairesi meydana gelen yüksek toz konsantrasyonunun doğal olaylardan kaynaklandığını kanıtlamak için uydu resimleri ve uluslararası bir takım modellerden yararlanmaktadır.
Ozon konsantrasyonu ise, 8 saatlik ortalama hedef değer olan 120 mikrogram/m3 değerini 1 Nisan ile 30 Eylül periyodunu kapsayan yaz döneminde kırsal fon istasyonu olan Alevkayası istasyonunda, müsaade edilen gün sayısından daha fazla gün olarak geçmiştir. Alevkayası istasyonunda, ozon hedef değeri sınır değer olan 25 günü 104 gün ile aşmıştır. Güneş radyasyonunun yüksek düzeylerde bulunduğu Akdeniz bölgesinde, yüksek radyasyon neticesinde ozon oluşumu artmaktadır. Ozon oluşumu bölgesel bir olay olup sadece ülkemizi değil tüm Akdeniz Bölgesini ilgilendiren bir konudur.
Şehirlerde ozon, trafikten kaynaklanan kirleticilerle girdiği reaksiyon sonucu azalmaktadır, bu nedenle ozon seviyeleri kentsel alanlara nazaran kırsal yerlerde daha yüksek düzeyde görülmektedir.
2011 yılında, Lefkoşa, Girne ve Gazimağusa’da yapılan ölçümlerde kükürt dioksit (SO2) konsantrasyonu 1 saatlik ve 24 saatlik ortalama için tespit edilen sınır değerlerin altında kalmıştır.”
ELEKTRİK SANTRALLERİNİN İZLENMESİ AMACIYLA SO2 ÖLÇÜMÜ YAPILDI
Açıklamada, Çevre Koruma Dairesi’nin, elektrik santrallerinin hava kirliliğine etkisinin izlenmesi amacıyla Teknecik bölgesinde iki noktada, Kalecik bölgesinde ise bir noktada günde 24 saat kesintisiz SO2 ölçümleri gerçekleştirildiği kaydedildi.
Teknecik Elektrik Santrali’nin doğusuna yerleştirilen iki ölçüm istasyonunda SO2 konsantrasyonun saatlik sınır değer olan 350 µg/m3 değerini birinci istasyonda 7 kez, ikinci istasyonda 18 kez aştığı belirtilen açıklamada, Kalecik’te yapılan ölçümlerde ise sadece 1 kez 350 µg/m3 değerinin aşıldığı ifade edildi.
24 SAYISI AŞILMADI
Tüzük kurallarına göre bir takvim yılında SO2 saatlik ortalamasının 350 µg/m3 değerini en fazla 24 kez aşmasına müsaade edildiğine dikkat çekilen açıklamada, Teknecik ve Kalecik bölgelerindeki ölçümlerde 24 sayısı aşılmadığı vurgulandı. Açıklamada Teknecik’teki istasyonlarda alarm eşik değeri olan 500 µg/m3 değerinin ise 8 gün aşıldığı belirtildi.
Değerlendirmede, ülke için en önemli sorunun havadaki toz konsantrasyonu ile elektrik santrallerinden kaynaklanan kükürt dioksit emisyonları olduğu belirtilirken, toz konsantrasyonun belediyeler ve ilgili diğer kurumlar tarafından alınacak bazı önlemlerle azaltılabileceği kaydedildi.
HANGİ ÖNLEMLER ALINABİLİR?
Alınabilecek önlemler şöyle sıralandı:
“Toprak yolların asfaltlanması ve böylelikle toprağın araçlar tarafından havalandırılmasının önlenmesi, caddelerde, sokaklarda ve yol kenarlarında biriken tozların düzenli olarak ıslak olarak süpürülmesi. Trafiğin yoğun olduğu yolların, sokakların, caddelerin, bulvarların özellikle yaz mevsiminde düzenli olarak yıkanması ve süpürülmesi. Çıplak toprak alanlarının azaltılması kapsamında yeşil alanların ağaçlandırılması ve böylelikle toprağın rüzgar etkisiyle havalanmasının önlenmesi. İnşaat ruhsatı verilen şantiyelerin toz önleyici önlemleri almalarını sağlamak ve denetlemek, yol kazı çalışmalarında sulu sistemle çalışılmasının sağlanması ve bu yolların sürekli yıkanması ve suyla süpürülmesi. Elektrik santrallerinden kaynaklanan kükürt dioksit emisyonlarının azaltılması için ya kükürt oranı %1’den düşük yakıt kullanılması ya da baca gazı arıtma sisteminin kurulması.”
ÜSTEL: “ÖNLEM ALMAK İSTEYENLERE YARDIM YAPACAĞIZ”
Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı Ünal Üstel konuyla ilgili açıklamasında, hava kirliliğine karşı alınacak önlemlerle ilgili bilgi almak isteyen kurum ve kuruluşlara her türlü yardımın yapılacağını belirterek, Çevre Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer başkanlığındaki çalışmaların halkın sağlığı açısından büyük önem taşıdığını kaydetti.
Üstel, ayrıca belediyeler ve ilgili kurumlara büyük görev düştüğünü, önlemlerle ilgili çalışmalar yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.
KAYNAK:http://www.turkajansikibris.net/index.php/lang/tr/cat/249/news/109737