Güney Kıbrıs’tan, kuzeye getirilen ve bazı fabrikalar tarafından kullanılan atık maddelerin, özellikle de motor yağlarının, havaya kanserojen madde yaydığı bildirildi. Çevre Koruma Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer ve Çevre Koruma Dairesi Hava Kalitesi Birim Sorumlusu Tolga Baki, Çevre Yasası’na göre, sağlığa zararlı olduğundan, atık madde ithalinin ve yakılmasının yasak olduğunu açıkladı. Tabipler Birliği Yönetim Kurulu Basın Sözcüsü Dr. Mustafa Taşeli de, atık maddelerin yakılması sonucu havada asılı kalan kanserojenlerin, nefes yoluyla insan vücuduna girdiğini söyledi.
Geçtiğimiz aylar içerisinde, Metehan Kara Giriş Kapısı’nda bir araçta kullanılmış yağ olduğu belirtilen 6’sı dolu 2’si yarım ve 2’si boş olmak üzere toplam 10 varil bulunmuştu. Söz konusu yağlar, Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye getirilmişti.
Ünlüsoyer: Dumanı sağlığa zararlı
Çevre Koruma Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer, Çevre Yasası’na göre ülkeye katı atık getirtilmesinin yasak olduğunu söyledi.
Bu tür katı atıkların fabrika ve tütün işletmelerinde yakıldığını belirten Ünlüsoyer, buradan çıkan dumanın insan sağlığına zararlı olduğunu ifade etti.
Çevre Koruma Dairesi Hava Kalitesi Birim Sorumlusu Tolga Baki de, atık madde ithalinin ve yakılmasının yasayla yasaklandığını belirterek bunların havaya kanserojen madde saldığını vurguladı.
Baki, söz konusu atık maddelerin toprağa dökülmesi halinde de yeraltı sularına karışma riski olduğunun altını çizdi.
Baki: Atıkların getirilmesi yasak
Tolga Baki, 21/97 sayılı Çevre Yasası’nın 15’inci maddesinde “Hava Kirliliğinin Önlenmesi” yan başlığında “Havada kalıcı özellik gösteren ve ekolojik dengeyi bozan her türlü katı, sıvı ve gaz türünde kimyasal maddelerin üretimi, ithali, nakli ve depolanması, bu Yasanın 13’üncü ve 14’üncü madde kurallarına göre yapılır” denildiğini anımsattı.
Baki, aynı maddede yine yakıtların ithali ve yakıt atıklarının nakli, yakılması, atıkların muhafazası ve bertaraf edilmesi gibi işlemlerin de Çevre Koruma Dairesinin denetimi altında ve 13’üncü madde kurallarına göre yapıldığını söyledi.
Çevre Yasası’nda “Zararlı Kimyasal Maddeler” ile ilgili 20’nci maddeyi de anımsatan Baki, burada “Nükleer atıkların, radyasyon içeren atıkların ve zehirli kimyasal atıkların her ne sebeple olursa olsun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne getirilmesi yasaktır” denildiğini vurguladı.
Çevre Yasası’nın 20’nci maddesinde şöyle deniliyor:
“Başka herhangi bir yasada aksine kural bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, Çevre işlerinden sorumlu Bakanlıkça hazırlanıp Bakanlar Kurulunca onaylanacak bir tüzükle saptanacak çevre kirlenmesine sebep olabilen kimyasal maddeler ile bu tür maddeye dönüşebilecek kimyasal maddelerin üretimi, ithali ve taşınması Çevre Koruma Dairesi’nin iznine bağlıdır. Bu tür maddelerin üretimi bu Yasanın 13’üncü madde kurallarına bağlı olarak yapılır.
Nükleer atıkların, radyasyon içeren atıkların ve zehirli kimyasal atıkların her ne sebeple olursa olsun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne getirilmesi yasaktır.
Tıbbi atıkların kontrolü ve imhası Bakanlıkça hazırlanıp Bakanlar Kurulunca onaylanacak bir tüzükle belirlenir.
Bu fıkra amaçları bakımından “tıbbi atık”, Sağlık Kuruluşlarından kaynaklanan atıkları anlatır.”
Taşeli: Kanserojen maddeler nefes yoluyla alınıyor
Tabipler Birliği Yönetim Kurulu Basın Sözcüsü Dr. Mustafa Taşeli, bazı kimyasal maddelerin yakılarak imha edilmediğini bunların farklı yöntemleri olduğunu belirtti.
Dikmen Çöplüğü’nde yakmaya bağlı havaya yükselen kanserojen maddelerin orada asılı kaldığını anlatan Taşeli, bu maddeleri insanların nefes yoluyla vücuda aldığını vurguladı.
Taşeli, atık maddelerin bilimsel yollarla imha edilmesi gerektiğine işaret ederek daha etkin yasalar çıkarılması AB’deki kuralların uygulanmasını istedi. Taşeli, “KKTC çöplük haline getirilmemeli” dedi.
Rum müdür ne demişti?
Rum Çevre Dairesi Müdürü Kostas Hacipanayotu bir süre önce yaptığı açıklamada, bazı Kıbrıslı Türklerin, güneyden insan sağlığına zararlı kullanılmış motor yağı alıp kuzeye götürdüğünü açıklamıştı.
Fırınlarda, pastanelerde ve benzeri işletmelerde kullanılan motor yağlarının çevre için son derece tehlikeli olduğunu açıklayan Hacipanayotu “konu bilgimizdedir ve takip etmekteyiz” demişti.
Kıbrıslı Türklerin, zehirli ve tehlikeli olan kullanılmış motor yağlarını Güney Lefkoşa ve Larnaka’daki araba garajlarından ve benzin istasyonlarından alarak KKTC’ye geçirdikleri bilgisi verilmişti.
Bir Rum gazetesi de Kıbrıslı Türklerin Rum tarafına giderek benzin istasyonları ve araba garajlarından her ton için 55 Euro ödeyerek kullanılmış motor yağı aldıklarını yazmıştı.
Kostas Hacipanayotu, kullanılmış motor yağlarının zehirli ve zararlı olduğunu, ayrıca bunun çevreye sızmasının çevre için yıkıcı etkilere sebep olacağını belirtmişti.
Hacipanayotu, güneydeki kullanılmış motoryağlarının yüzde 25’inin KKTC’ye geçirildiğini ve bunun da en az 100 ton anlamına geldiğini kaydetmişti.