4-5 Eylül 2010 tarihlerinde Girne’de düzenlenen 1. Çevre Mühendisliği Çalıştayı Çevre Mühendisleri Odası Üyelerinin, Turizm,Çevre ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst, Çevre Koruma Dairesi Müdürü Behram Kamer, KTMMOB Başkanı Ahmet Ömer Çağnan, KTMMOB Genel Sekreteri Zihni Turkan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası II. Başkanı Baran Bozoğlu, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Hasan Şevki Çifçi’nin katılımı gerçekleştirildi. 21. yüzyılın ilk çeyreğinde, devam eden savaşlar ve kirliliği sürdüren enerji politikaları tüm dünya halklarını olumsuz etkilemekte ve yaşamı tehdit etmektedir. Gelişmekte olan ülkelere ekonomik ve çevresel açıdan yıkıcı olarak yansıyan bu politikalar ülkemizde de yansımalarını göstermektedir.
Kıbrıs sorununa kilitlenen ülkemiz ne yazık ki halkımızın yaşam alanlarının korunması, doğanın ve yaşamın sürdürülebilirliği konularında yeterince hassas davranmamaktadır.
Kentsel alt yapı sorunundan, denizlerimizdeki kirliliğe, atık sorununa ve kirli enerji politikasına kadar çevre kirlilikleri ile boğuşan ülkemizde çözüm hiç kuşkusuz olanaksız değildir.
Birçok konusunun tartışıldığı 1. Çevre Mühendisliği Çalıştayı’nda; aşağıdaki konuların ivedilikle hayata geçirilmesini, turizmin yükselişte olduğu ülkemizde hem güzel ülkemizin yaşam alanlarının korunması hem de ekonominin zarar görmemesi adına önemli buluyoruz.
– Coğrafyamızın temel sorunu çevre yatırımlarındaki yetersizliklerdir. Çevre yatırımları önemsenmeli ve ülke ekonomisinden bu alana yapılan yatırımlar arttırılmalıdır. Bu artış, hem turizm potansiyelimizi arttıracak ve geleceğe taşıyacak hem de halkımızın sağlıklı bir çevrede yaşamasını sağlayacaktır.
– Kentsel altyapı (katı atık yönetimi, içme suyu yönetimi, atık su yönetimi v.b.) konularında planlı ve kamu yararı yönünde çalışmalar yapılmalıdır. Sağlık için hayati olan bu sorunlar biran önce Çevre Mühendisliği disiplininin bilimsel bilgisi temelinde çözülmelidir.
– Kentsel alt yapı çalışmaları konusunda eğitim alan ve uzmanlaşan “çevre mühendisliği” meslek disiplini kamu çalışmalarında ve özel sektörde teşvik edilmelidir.
– Kentsel alt yapı çalışmalarında uzman olmayan meslek disiplinlerine işlerin yaptırılması nedeniyle kamu zararı doğmakta ve ülke ekonomisine zarar verilmektedir. Hatalı yapılan her arıtma tesisi, düzenli depolama sahası, kanalizasyon v.b. halkımıza ve ülkemize zarar vermektedir. Bu nedenle uzmanlık alanı çevresel sorunların çözümü olan çevre mühendislerinin alt yapı çalışmalarına dair yapılan ihalelerde çalıştırılma zorunluluğu getirilmelidir.
– Verimsiz ve kirli teknoloji ile çalıştırılan enerji santrallerimizde mutlaka filtre sistemi uygulanmalı ve bu konuda çevre mühendisleri görevlendirilmelidir.
– Çevre Dairemizin çevresel denetimleri arttırılmalıdır.
– Kamu kurumlarında çevre mühendisi istihdamı arttırılmalıdır.
– Başta Dikmen çöp alanı olmak üzere ülkemizin bir çok yerleşim yerinde katı atıklardan yaşanan çevre felaketinin çözümüne dönük irade gösterilmeli ve kör düğüm olmaya doğru giden bu süreç biran önce çevre mühendisliği disiplinin de katkısı ve koordinasyonu ile çözülmelidir.
– Vidanjörle çekilerek doğaya bırakılan kanalizasyon atıkları çağdışı bir uygulamadır. Cennet ülkemizin böylesine geri bir yaklaşımla kirletilmesi kabul edilemez. Bu nedenle biran önce bu uygulamaya son verilmelidir.
– Çevre Yasasının revizyonu çalışmaları halk sağlığı ve kamu yararı ilkeleri ile yapılmalıdır.
– Çevre Yasası ve ilgili tüzüklerle birlikte ilgili kamu kuruluşlarında, belediyelerde ve özel işletmelerde çevre mühendisi çalıştırma zorunluluğu getirilerek çevresel sorunlarının çözümünde geleceği gören adımlar atılmalıdır.
– Kentsel planlar çağdaş ve uygar seviyelere çekilerek, çevre planları hayata geçirilmeli ve bu planlar temel alınarak diğer planlar inşa edilmelidir. Böylece geleceğe dönük uzun vadeli politikalar hayata geçirilebilecektir.
– Çevresel Etki Değerlendirme süreçleri planlama noktasında AB ve diğer gelişmiş ülkelerde ciddiyetle uygulanmaktadır. ÇED’in ehil ellerde hazırlanması ve halkın bu sürece katılımı sağlıklı projelerin hayata geçirilmesini sağlayacaktır. Bu nedenle çevre mühendislerinin ÇED süreçlerinde koordinatör olarak görev yapması ve halkın görüşlerini bu raporlara iletmesi yine planlı bir geleceği ve çevresel sorunların oluşmadan önlenmesini sağlayacaktır.
– CMC alanı biran önce çözüme kavuşturulmalı ve bu ciddi tehdit ortadan kaldırılmalıdır. Hükümet acil önlem planını bu alana dair açıklamalı ve somut çalışmalar yapmaya başlayarak halkımızın endişelerini gidermelidir.
– Tükenmeyen enerji üretimi konusunda faaliyetler geliştirilmelidir.
Ülkesine sahip çıkan çevre mühendisleri olarak, sağlıklı ve yaşanılabilir bir çevrenin umudunu taşıyoruz. Tüm mümkünlerin kıyısında olduğumuzu belirterek Çevre Mühendisleri Odası olarak halk yararı gözeten tüm çalışmalarda elimizden geleni yapacağımızı bir kez daha kamuoyu ile paylaşmaktan onur duyuyoruz.
Ve biliyoruz ki, kıyılarında yunusların gezindiği, çocukların kırlarında özgürce koştuğu, atık yönetimi ile dünyaya örnek olan, çeşmelerinden suların içilesi aktığı, doyasıya nefesin alınabildiği, Dikmen’de çiçeklerin açtığı, milli parkına sahip çıkan, CMC maden ocağına korkmadan girilebilen, umut ve yaşam dolu bir Kıbrıs hayal değil!
Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu