Avrupa Komisyonu tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ısınmayla ilgili uyardı 2020’ YE KADAR 3 HEDEF… Avrupa Komisyonu “Kıbrıs” Temsilcisi Andrulla Kaminara, önlem paketi hazırladıklarını belirtti. Bu önlemler paketinin isminin “20 20 20 for 2020” olduğunu kaydeden Kaminara; ilk 20’nin yenilenebilir enerji kaynaklarının 2020 yılına kadar yüzde 20 oranında artırılmasını; ikinci yirminin atmosferdeki karbondioksit salımının 2020 yılına kadar azaltılmasını; üçüncü yirminin ise 2020 yılına kadar enerji sarfiyatının yüzde 20 oranında düşürülmesini temsil ettiğini anlattı
Avrupa Komisyonu “Kıbrıs” Temsilciliği ile bazı sivil toplum örgütleri Lefkoşa’daki Sidestreets’te 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla dün bir araya gelerek bir basın toplantısı düzenledi. Düzenlenen basın toplantısında, çevre konusundaki sorunlar ve alınması gereken önlemler belirtilirken, küresel ısınmanın Kıbrıs’ı çok ciddi şekilde etkileyeceğine dikkat çekildi.
Halkın dikkatini çekmek amacıyla ayrıca Sidestreets karşısında mahkemeler önündeki kaldırımda, doğa fotoğrafları sergilendi ve sivil toplum örgütleri tarafından halka broşürler dağıtıldı.
Basın toplantısında sırasıyla Avrupa Komisyonu “Kıbrıs” Temsilcisi Androulla Kaminara, Yeşil Barış Hareketi (YBH) Başkanı Doğan Sahir, Kıbrıs Erozyonla Mücadele Doğal Varlıkları Koruma ve Yaşatma Vakfı (KEMA) Yönetim Kurulu Üyesi Osman Tuğsal ve Çevre Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Nilden Bektaş birer konuşma yaptı.
Kaminara: 2020’ ye kadar 3 hedef
Androulla Kaminara, tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ısınma sorununun Kıbrıs’ta diğer ülkelere oranla daha ciddi boyutlarda yaşanacağını kaydederek, “kurtuluş için” uyarıların dikkate alınmasını istedi.
Avrupa Komisyonu’nun geçen Aralık ayında çevreyle ilgili bir paket kabul ettiğini kaydeden Kaminara, bu paketin Avrupa’da çevreyle dost politikaları yaymak amacı taşıdığını belirtti.
Bu önlemler paketinin isminin “20 20 20 for 2020” olduğunu kaydeden Kaminara, ismin açıklamasını da yaptı.
Kaminara; ilk 20’nin yenilenebilir enerji kaynaklarının 2020 yılına kadar yüzde 20 oranında artırılmasını; ikinci yirminin atmosferdeki karbondioksit salımının 2020 yılına kadar azaltılmasını; üçüncü yirminin ise 2020 yılına kadar enerji sarfiyatının yüzde 20 oranında düşürülmesini temsil ettiğini anlattı.
Bunların herhangi bir ülkenin hedef olarak birleyebileceği global önlemler olduğunu belirten Kaminara, amaçlarının; küresel ısınmanın önüne geçerek sıcaklıktaki artışın 2 derecenin üzerine çıkmamasını sağlamak olduğunu söyledi.
Bunların Avrupalı hedefler olduğunu ve her üye ülkeye farklı şekillerde adapte edildiğini belirten Kaminara, Kıbrıs’ta hedefin; 2020’ye kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını yüzde 13 oranında artırmak olduğunu dile getirdi. Kaminara, Kıbrıs’ta güneş enerjisi ile su ısıtmanın yüksek seviyelerde olmasına rağmen, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının son derece düşük olduğunu ifade etti.
Bütün bu önlemleri almanın ekonomik olarak da ülkelere kar sağladığını ve ekonomik kayıpları azalttığını anlatan Kaminara, bu önlemler ile istihdam olanaklarının da artırıldığını belirtti.
Kıbrıslıların arzularını ve kaygılarını AB’ye iletiyoruz
Bu arada Kaminara, Kıbrıs’taki Avrupa Komisyonu Temsilciliği’nin AB’nin diğer üye ülkelerdeki rolüyle aynı role sahip olduğunu kaydetti.
Kaminara, “Temel rollerinin; Kıbrıslıları AB’nin girişimleri ve genel anlayışıyla ilgili bilgilendirmek olduğunu, aynı zamanda adadaki gelişmeler ve Kıbrıslılar’ın arzuları ile kaygılarını da AB’ye ilettiklerini” belirtti.
Her yıl AB’nin Haziran ayının ortasında “Avrupa Yeşil Hafta”yı kutladığını, kutlamanın bu yıl biraz daha erken başladığını kaydeden Kaminara, hafta dolayısıyla adada gerçekleştirdikleri etkinliklerle ilgili bilgiler de verdi.
Kaminara, etkinlikler dolayısıyla sivil toplum örgütleriyle birlikte bir sahili temizlediklerini ve “Su hayattır” isimli bir sergi gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Çevreyi korumak, enerji kaynaklarının sarfiyatını azaltmak için bireylerin neler yapabileceğini de anlatan Kaminara, bunları; ışıkların kapatılması, klimaların kullanımında tasarrufa gidilmesi, yüzme havuzlarının kısıtlanması ve su kullanımının mümkün olduğunca azaltılması olarak sıraladı.
Avrupa Komisyonu’nun Kuzey Kıbrıs’ta çevre için neler yaptığıyla ilgili bilgiler de veren Kaminara, Kıbrıslı Türkler’e sağlanan 259 milyon Euro’luk mali yardımın 100 milyon Euro’sunun çevreye yatırıldığını kaydetti.
Avrupa Komisyonu’nun su tedariki ile sanitasyona (su kullanımının daha sağlıklı bir hale getirilmesine), Natura 200 kapsamındaki bölgelerin korunmasına, katı atık yönetimine, CMC rehabilitasyon projesine yatırımlar yaptığını kaydeden Kaminara, Kıbrıs Türk halkının çevre konusundaki bilincini ve duyarlılığını artırmak için de çalışmalar yaptıklarını kaydetti.
Sahir: Denetimden kaçınılıyor
Yeşil Barış Hareketi Başkanı Doğan Sahir de, hareket ile ilgili bilgiler vererek faaliyetlerini anlattı.
Sahir, hareketin; diğer canlılara ve doğaya saygı duyarak yaşanmasının insanın kendisinin de sağlıklı yaşamasını beraberinde getireceği yönünde bir inanışa sahip olduğunu belirtti.
KKTC’nin çevre tahribatından önemli oranda nasibini aldığını kaydeden Doğan Sahir, dünyadaki örnekler takip edilmeden vahşi yöntemlerin KKTC’de kullanılmaya devam edildiğini ifade etti.
Denetimden kaçınıldığını da kaydeden Sahir, plansız bir şekilde su arıtıldığına dikkat çekerek, bunun denizi olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Tuğsal: KKTC’de aşırı ağaçsızlık var
Kıbrıs Erozyonla Mücadele Doğal Varlıkları Koruma ve Yaşatma Vakfı (KEMA)Yönetim Kurulu Üyesi Osman Tuğsal da, KKTC’de aşırı bir ağaçsızlık olduğunu kaydederek, AB standartlarına yükseltilmesi için 35 hektarlık ağaç ekilmesi gerektiğini vurguladı.
KEMA’nın uyarılarda bulunarak bu eksikliğin giderilmesini sağlamaya çalıştığını ifade eden Tuğsal, okullarda düzenledikleri kompozisyon yarışmalarıyla çocukların doğaya duyarlılığını artırmaya çalıştıklarını kaydetti.
KKTC’de çölleşmeye gidildiği uyarısında da bulunan Tuğsal, çare aramanın ve önlem almanın hem halkın hem de devletin görevi olduğunu söyledi.
Tuğsal, “KKTC’de hukuksuzluk bizi bu noktalara taşıdı” iddiasında da bulundu.
Bektaş: Halkı bilinçlendirmek için konferans ve seminer düzenliyoruz
Çevre Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Nilden Bektaş da, çevre mühendislerinin görevini anlatarak, çevre kirlenmesinin giderilmesine yönelik önerilerde bulunduklarını söyledi.
Çevre alanında projeler üreterek haklı bilinçlendirmek için seminer ve konferans gibi aktiviteler gerçekleştirdiklerini kaydeden Bektaş, KKTC’nin en önemli çevre sorunlarını ise, Dikmen Çöplüğü, katı atık bertaraf sistemlerinin olmayışı, taş ocaklarının denetimsizliği, CMC, susuzluk, su şebekelerindeki kayıplar ve septik kuyulardan yer altı kuyularına sızıntılar olarak sıraladı.