Emirnameler kaldırılamaz’

EMİRNAME BİLE YETERLİ DEĞİL… Emirnamelerin bile ülkedeki yeşili ve doğal hayatı koruma noktasında yetersiz kaldığını ifade eden Biyologlar Derneği Başkanı Niyazi Türkseven, UBP’nin “Emirnameleri kaldıracağım” şeklindeki açıklamasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

· ÇEVRE BAKANLIĞI’NI KALDIRDILAR… Yeni kurulan UBP hükümetinin Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nı iptal ederek çevreyi Turizm ve Kültür Bakanlığı’na entegre etmesine ateş püskürdü. Söz konusu uygulama ile ülkede çevreye değer verilmediğinin bir kez daha gözler önüne serildiğini kaydeden Türkseven, UBP hükümetinin çevre konusunda çok duyarlı olması gerektiğini kaydetti.

Kuzey Kıbrıs’ın en etkili çevre derneklerinden biri olan Biyologlar Derneği yeni kurulan UBP hükümetinin Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nı iptal ederek çevreyi Turizm ve Kültür Bakanlığı’na entegre etmesine ateş püskürdü. Söz konusu uygulama ile ülkede çevreye değer verilmediğinin bir kez daha gözler önüne serildiğini kaydeden Biologlar Derneği Başkanı Niyazi Türkseven, UBP hükümetinin çevre konusunda çok duyarlı olması gerektiğini kaydetti. Yeni hükümetin ivedilikle anayasal değişikliğe giderek Anayasa’da bulunan “Temel Haklar” kısmına “Çevre Hakkı”nın eklemesi gerektiğine vurgu yapan Türkseven, iklim değişikliği ile mücadele için bir “Konsey” oluşturulması gerektiğini ifade etti. “Türkiye’den su getirilmesi veya denizden su arıtılması gibi yöntemler yerine gerçekçi yöntemlere başvurulmalıdır” şeklinde konuşan Türkseven, ‘Su Yasası’nın hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Emirnamelerin bile ülkedeki yeşili ve doğal hayatı koruma noktasında yetersiz kaldığını ifade eden Türkseven, UBP’nin “Emirnameleri kaldıracağım” şeklindeki açıklamasının kabul edilemez olduğunun altını çizdi.

Anayasa’da çevre hakkı bulunmalıdır
Biyologlar Derneği Başkanı Niyazi Türkseven ülke anayasasının çevre konusunda gerekli hassasiyetleri içermediğini ifade etti. “Anayasamız çevre hakkları bakımından çağdaş ülkelerin gerisindedir” diyen Türkseven, yeni hükümetin diğer partiler ile de uzlaşarak anayasal değişikliğe gitmesi gerektiğine dikkat çekti. Türkseven Anayasa’da bulunan “Temel Haklar” kısmına “Çevre Hakkı”nın eklenmesi gerektiğine vurgu yaptı.

İklim değişikliği ile mücadelede “Konsey” şart!
Kıbrıs’ın küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkelerin başında geldiğini kaydeden Türkseven, iklim değişikliği ile mücadele noktasında Kuzey Kıbrıs’ta kayda değer herhangi bir şey yapılmadığını ifade etti. “İklim değişikliği ile mücadele noktasında gerekli kararlar üretecek, devlet ve sivil toplum temsilcilerinden oluşturulacak bağımsız bir kurulun oluşturulması kaçınılmazdır” şeklinde konuşan Türkseven, söz konusu kurulun vakit kaybetmeden süratle kararlar üretmesi gerektiğine dikkat çekti.

Enerji Kaynakları

Türkseven mevcut termik santarllerin filitresiz çalıştırıldığını belirtti. Bu durumu “Mevcut uygulama çevre düşmanlığıdı” cümlesi ile yorumlayan Türkseven, “Enerji üretimimizin fosil yakıtlara bağımlılığı sonlandırılmalı ve termik santarllere yatırım durudurulmalıdır” diye konuştu. 2010 yılının sonuna kadar toplam enerjinin %12’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması gerektiğini belirten Niyazi Türkseven, “toplam elektrik tüketiminin ise %22’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarına dayandırılması gerçekleştirilmelidir” şeklinde konuştu.

“Su Yasası derhal çıkarılmalıdır!”
Su sorunu ile mücadelede konusunda ülkede gerekli yasal enstrumanların bulunmadığına dikkat çekildi.

“Su sorunu ile mücadelede yapılması gerekenleri yasal zorunluluk haline getirecek bir ‘Su Yasası’ çıkarılmalıdır” şeklinde konuşan Türkseven, ülkedeki su politikasının da elden geçirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. “Yeni su kaynakları arayışında Türkiye’den su getirilmesi veya denizden su arıtılması gibi yöntemler gerçekçi değildir” diye konuşan Türkseven, esas yapılması gerekenin yer altı sularının korunması ve atık suların değerlendirilmesi olduğunu kaydetti.

“Ülke Fiziki Master Planı için daha ne bekleniyor?”

“Çarpık yapılaşmanın önlenmesi ve sürdürülebilir kalkınma ilkesinin uygulanması için arazi kullanım planlaması yapılmalı ve bütün üst planlar arazi kullanım planlaması üzerine inşa edilmelidir” diye konuşan Türkseven, bunun hayata geçirilmesi için bir yıl içerisinde mevcut emirnamaler geliştirilerek Ülke Fiziki Mastr Planının hazırlanıp her türlü yatırımın bu plana göre hayata geçirilmesi gerektiğine işarete etti. Emirnamelerin bile yetersiz olduğu b ir dönemde UBP’nin “emirnameleri kaldıracağım” şeklindeki açıklamalarının çevreye önem verilmeyişin bir göstergesi olduğunu kaydeden Türkseven, UBP’nin emirnameleri kaldırmasının çevre kıyımını beraberinde getireceğini hatırlattı.

“4 yıl içinde orman alanlarının %30’a çıkarılması şarttır”
“Anayasanın koruması altındaki ormanlara siyasi kararlarla saldırılmasına son verilmeli ve alçak orman tarlalarının icarı’ gibi yasalar iptal edilmelidir” diyen Biyologlar Derneği Başkanı Niyazi Türkseven, KKTC’nin yeniden yeşil ada olabilmesi için %19 civarında olan orman varlığının kuraklığa dayanıklı yeni türlerle ağaçlandırma seferberliği ilan edilerek 4 yıl içinde %30’un üzerine çıkarılması gerektiğine dikkat çekti. “Doğal flora ve faunamızı oluşturan tüm biyolojik türler ve yaşama ortamları koruma altına alınmalıdır” diyen Türkseven, ülke genelindeki dağ, orman, göl, dere, kıyı, kumullar ile deniz ekosistemlerinin tamamının doğal sit alanı olarak ilan edilmesi ve korunması gerektiğine vurgu yaptı.

Yatırımların çevreye olacak olan etkileri…

Ülkede yapılacak olan yatırımları için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) Raporunun bağımsız ve özerk bir kurul tarafından verilmesi gerekliliğine işaret eden Türkseven, “ÇED Raporu’nun, hazırlanmamsı durumunda ciddi yaptırımlar oluşturulmalı ve gerek devlet gerekse özel tüm sektörler için ÇED olmadan yatırım yapılmasının önüne geçilmeldir” dedi. Yatırım aşamasındaki bölgeler için hazırlanan ÇED Raporu’nun tek başına yeterli olmadğına işaret eden Türkseven, “ÇED Raporu’nun yanında Sosyal Etki Değerlendirmesi (SED) uygulaması da hedeflenmelidir” diyerek sözlerini tamamladı.