Ormanlardaki ağaçlar kuruyor

Kuraklık ülkenin her yerinde etkisini gösteriyor TOPRAK NEMİNİ KAYBETTİ… Küresel ısınma ve kuraklık nedeniyle yeraltı su kaynakları yok oluyor. Hava sıcaklığındaki aşırı artış ve yağış azlığı sebebiyle toprağın nemini kaybetmesi ormanlardaki ağaçların da kurumasına yol açıyor

TEDBİR ALMIYORUZ… Küresel ısınma ve kuraklığa karşı ülkede hiçbir önlem alınmadığını ifade eden uzmanlar, yaşanan olumsuzlukların bunun bir sonucu olduğunu söyledi. Kuraklık nedeniyle toprağın nemini kaybettiğini ifade eden uzmanlar, hem asırlık ağaçlar, hem yeni ekilmiş fidanlar hem de genç ağaçların susuzluğa dayanamayarak kuruduğunu vurguladı

Hasan ÇAĞDA

60 yılın en kurak yazını yaşayan ülkemizde yeraltı su kaynakları günden güne azalırken, ormanlardaki ağaçlar da kurumaya başladı.

Küresel ısınma ve kuraklığa karşı ülkede hiçbir önlem alınmadığını ifade eden uzmanlar, yaşanan olumsuzlukların bunun bir sonucu olduğunu söyledi.

Kuraklık nedeniyle toprağın nemini kaybettiğini ifade eden uzmanlar, hem asırlık ağaçlar, hem yeni ekilmiş fidanlar hem de genç ağaçların susuzluğa dayanamayarak kuruduğunu vurguladı.

Akdeniz bitki örtüsünün parçası olan sandal ağaçlarının (Arbutus andrachne- Mediterranean Strawberry Tree) da kurumaya başladığını belirten uzmanlar, bunun iklimde meydana gelen değişikliklerin bir göstergesi olduğuna işaret etti.

Ağaçların korunmayıp yok edilmesi nedeniyle ülkenin daha sert bir iklim etkisi altına girdiğini söyleyen uzmanlar, ileriki yıllarda ağaç yetiştirmenin hiç kolay olmayacağını dile getirdi.

Uzmanlar, bu yıl ekilen fidanların %90 kadarının kaybedildiğini ve bu oranın artacağından endişe ettiklerini belirtti.

Azalan yağışlar ve artan sıcaklıklar nedeniyle yeraltı su kaynaklarında önemli derecede azalma olduğunu kaydeden uzmanlar, biran önce su planlaması yapılarak rezervlerin korunması gerektiğini ifade etti.

Gökmen: 60 yılın en kurak yılı

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Mustafa Gökmen, 2008’in son 60 yılın en kurak yılı olduğunu vurguladı.

Gökmen, Meteoroloji Dairesi’nin tahminlerine dikkat çekerek, ekim, kasım, aralık aylarında ülkenin yağış alacağını, ancak ocak ve şubat aylarının kurak geçeceğini belirterek, yalnız KKTC’de değil Türkiye’de de aynı sorunun yaşandığını ifade etti.

Ormanların kurumakta olduğunun gözle görülebildiğini dile getiren Gökmen, Akdeniz bitki örtüsünün bir parçası olan sandal ağaçlarının dahi kuruduğuna işaret etti.

Yeraltı kaynak sularının hızlı bir şekilde tükendiğini ifade eden Mustafa Gökmen, mevcut su kaynaklarının doğru kullanılması gerektiğini söyledi.

Aydeniz: Azalan yağışlar nedeniyle sular tuzlandı

Kıbrıs Ağaçlandırma, Erozyonla Mücadele ve Doğal Varlıkların Korunması Vakfı (KEMA) Başkanı Orhan Aydeniz, kuraklık nedeniyle ağaçların köklerinin bulunduğu toprak katmanında meydana gelen buharlaşma nedeniyle ağaçların kuruduğunu söyledi.

Girne-Lefkoşa Anayolu ve bazı bölgelerdeki killi toprak yapısı nedeniyle ağaç köklerinin derinlere inemediğini ifade eden Aydeniz, susuz kalan fidanların, hatta büyük ağaçların dahi kuruduğunu kaydetti.

Birkaç yıldan beri azalan yağışlar nedeniyle suların tuzlandığını belirten Aydeniz, tuzlanmadan dolayı meyve ağaçlarının da kurumaya başladığını vurguladı.

Aydeniz, “Lefkoşa’ya gelen su, değil içmeye, ağaçlara bile verilemeyecek kadar tuzlu” şeklinde konuştu.

Sahir: Kuraklığın etkisini artıracak tavır kondu

Yeşil Barış Hareketi Başkanı Doğan Sahir, kuraklığın, giderek artan ve yılların birikimi bir sonuç olduğunu vurguladı.

İnsanların sorumsuzca küresel ısınmaya olumsuz katkı yapmayı sürdürdüğünü ifade eden Sahir, ülkede bu konuda hiçbir önlem alınmadığını belirtti.

Küresel ısınmanın sonuçlarının önceden bilindiğini ancak duyarsız kalındığını dile getiren Doğan Sahir, “Çölleşmeden söz ediliyordu, insanlar inanmak istemediler, ülkemizde çöl olmaz dediler, ne yazık ki bunları yaşamaya başladık” diye konuştu.

Su kaynakları ve yağışların azalmasından çok, kuraklığın etkisinin artmasına neden olacak tavırlar ortaya konduğunu söyleyen Sahir, “Etkileri yumuşatacak tedbirler alıp yanlışları azaltabilirdik” dedi.

Orman yangınlarından sonra harup, zeytin ve limon ağaçlarının kesildiğini belirten Yeşil Barış Hareketi Başkanı Sahir, sadece ormanların değil, ülkedeki bütün yeşil örtünün katkısıyla yumuşayan iklimin yerini, dünyadaki birçok yerden daha fazla hissedilmeye başlanan, keskin ve sert bir iklimin etkisi altında kalındığını vurguladı.

“Gözümüz gibi korumamız gereken ağaçları korumadık” diyen Sahir, özellikle inşaat patlamasında binlerce ağacın yok edildiğini ve yetkililerin de basit gerekçelerle buna göz yumduğunu söyledi.

Kuraklık deyince akla su geldiğini ifade eden Doğan Sahir, ülkede su planlaması yapılmadan kaynakların harcandığını ve mevcut kaynakların korunmayarak kirletildiğini vurguladı.

Türkseven: 10 binlerce zeytin kesildi

Biyologlar Derneği Başkanı Niyazi Türkseven, son yıllarda yağışlardaki önemli azalma ve buna bağlı olarak da topraktaki nem azalması sonucu ağaçların kurumaya başladığını söyledi.

Genç çam ağaçlarının, hatta Akdeniz bitki örtüsünün bir parçası olan sandal ağaçlarının dahi kurumaya başladığını belirten Türkseven, bu kurumanın iklim değişikliğinin bir göstergesi olduğunu vurguladı.

Türkseven, kuraklığa bağlı olarak göletlerin de kurumaya başladığını ve 33 göletten 7 tanesinde su kalmadığını dile getirdi.

Niyazi Türkseven, sorunun bu boyuta geleceği konusunda defalarca uyarı yaptıklarını kaydeden Niyazi Türkseven, mevcut ağaçların korunmadığını ve gerek Kuzey Sahil Yolu, gerek gelişen inşaat sektörüne bağlı çalışmalar sırasında 10 binlerce zeytin ağacının kesildiğini söyledi.

Bu yıl ekilmiş hatta birkaç yıllık genç fidanların dahi susuzluk nedeniyle kuruduğunu vurgulayan Türkseven, Girne Lefkoşa Anayolu üzerindeki ağaçların da aynı sebeple kuruduğunu belirtti.