Ülkemizde yeni bir yatırım alanı olan biyodizel üretimine yönelik talepler son zamanlarda artış göstermektedir. Bitkisel atık yağların yaratmış olduğu çevre sorunları ve biyodizel üretiminin bitkisel atıkyağın geriye kazanımına ve bertarafına yönelik sağlayacağı olumlu imkanlar dikkate alınarak YAGA yatırımcıları desteklemek, önünü açmak ve biodizel konusunda gerekli yasal düzenlemelerin oluşturulması için çalışmalar başlatmıştır. YAGA bu çalışmalarda konuyla ilgili kurum ve kuruluşlarında görüşlerini almış ancak ilgili sivil toplum örgütleri ile bu konuyu tartışmamıştır.
Bilindiği üzere biyodizel, kolza (kanola), ayçiçek, soya, aspir, jojoba, jatrofa gibi yağlı tohum bitkilerinden elde edilen yağların veya hayvansal yağların bir katalizatör eşliğinde kısa zincirli bir alkol ile (metanol ve ya etanol ) reaksiyonu sonucunda açığa çıkan ve yakıt olarak kullanılan bir üründür. Evsel kızartma yağları ve hayvansal yağlar da biyodizel hammaddesi olarak kullanılabilir. Biodizel petrol içermez; fakat saf olarak veya her oranda petrol kökenli dizelle karıştırılarak yakıt olarak kullanılabilir. Saf biyodizel ve dizel-biyodizel karışımları herhangi bir dizel motoruna, motor üzerinde herhangi bir modifikasyona gerek kalmadan veya küçük değişiklikler yapılarak kullanılabilir.
Çevresel açıdan baktığımız zaman, sera gazları içinde büyük bir pay sahibi olan CO2 dünyanın en önemli çevre sorunu olan küresel ısınmaya neden olmaktadır ve yanma sonucu ortaya çıkan bir emisyondur. Yine yanma sonucu açığa çıkan ve sera gazları arasında yer alan CO, SOx, NOx emisyonları insan sağlığına da zararlıdır. Biyodizel, bu gazların salınımlarını azalttığından diğer enerji kaynaklarına göre çevre dostu bir ürün olarak kabul edilebilir.
Ancak bitkisel yağlardan biyodizel elde edileceğinde biyodizel üretimi sırasında hammade olarak kullanılan bitkisel atıkyağların ne şekilde depolanacağı, toplanacağı, taşınacağı, bertarafı ve geri kazanım yönteminin belirlenmesi gerekmektedir. Maalesef ülkemizde henüz böyle bir yasal mevzuat yoktur. Bu konuda yetkili kurumun yasal düzenlemeleri ve cezai uygulamaları ivedi olarak hazırlaması gerekmektedir.
Ayrıca, ülkemizin biyodizel ihtiyaçları iyice belirlenmeli ve bitkisel atıkyağlardan üretilecek biyodizel miktarı yeterli ise bitkisel yağlarla biyodizel üretiminiden vazgeçilmelidir. Ülkemiz için öncelik bitkisel atıkyağlardan elde edilecek biyodizel olmalıdır.
Odamızca son zamanlarda hükümet tarafından desteklenen ve uygulanmaya geçmesi planlanan biyodizel üretimi konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar aşağıda özetlenmiştir.
Biyodizel ile ilgili detaylı bir fizibilite çalışması yapılmalı ve ilgili kesimlerle paylaşılmalı ve görüş birliğine varılmalıdır.
Bitkisel atık yağlarla ilgili gerekli mevzuat bir an önce hazırlanmalıdır.
Biyodizel üretim tesislerinde izinlendirme aşamasında hammadde kaynağının belirlenmesi, ÇED raporu, uygun teknolojinin seçilip seçilmediğine dikkat edilmelidir.
Ülkemizde biyodizel üretimindeki hammadde kaynakları iyi belirlenmeli ve ona uygun olarak sınırlı sayıda merkezi ve büyük ölçekli tesislere izin verilmelidir.
Biyodizel üretiminde hammadde olarak kullanılan kızartmalık yağların, otel, restorant, lokanta, yemekhane, ev gibi yerlerde usulune uygun depolanmalı ve lisanslı kişilerce toplanmalıdır. Kızartmalık atık yağların kanalizasyona veya doğaya bırakılmaması sağlanmalıdır.
Kızartmalık atık yağ oluşturan tesislerde yağın kalitesini belirlemeli ve geri kazanım tesislerine kullanılabilir olarak gönderilmesi sağlanmalıdır.
Depolanan bitkisel atık yağların lisanslı kişilerce geri kazanım tesislerine taşınması sağlanmalıdır.
Biodizel tesislerinde uygun teknolojinin seçilmesi ve üretim sonucunda oluşan ürünün kalitesi belirlenmelidir.
Piyasada kullanılan Biyodizel Emisyon standartlarına uygun olmalıdır.
Üretimde kullanılacak olan metanol, etil alkol ve kimyasallar için gerekli kurumlardan izin alınmalıdır.
Üretim sonucunda atık olarak oluşan gliserinin geri kazanımı ve bertarafı ile ilgili olarak gerekli kurumlardan izin alınmalıdır.
Biyodizel tesislerini düzenli olarak denetleyecek kurumsal yapı (eğitilmiş personel, ekipman vs) şimdiden oluşturulmaya başlanmalıdır.
Odamız petrol türevli enerji kaynaklarına göre daha çevre dostu bu yakıtın kullanılmasını desteklemekte ancak projelerin toplumun ilgili paydaşları ile tartışılması ve yukarıdaki önlemlerin de göz önünde bulundurularak uygulamaya konması gerektiğini düşünmektedir.
Saygılarımızla,
Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu