Kuraklık, hayvan üreticilerini bir birine düşürdü, Lefkoşa Haspolat Arıtma Tesisi’ndeki su paylaşılamıyor. Su kavgası yapan üreticiler, bir birlerine karşı ciddi iddialarda da bulunuyor:
CİDDİ İDDİALAR… Kuraklığın yol açtığı su sorunu, Lefkoşa bölgesindeki hayvan üreticilerini Haspolat Arıtma Tesisi’ndeki arıtılmış suyu tarımsal amaçlar doğrultusunda kullanmaya iterken, bir kısım üretici civardaki bazı şirketlerin sözü edilen tesislerdeki suyu tekellerine alarak üreticilere yeterli su bırakmadıklarını iddia ediyor. Bazı üreticilerin ise arındırma işlemine tabi tutulmamış suyu kullandığı öne sürüldü
KAYMAKAMLIK DEVREDE… Bazı üreticiler, bir üreticinin arıtma tesisinde, arındırılmasını beklemeden, önceden çektiği suyu, piyasaya sürmek amacıyla yetiştirdiği mısırlar için kullandığını iddia ederken, KIBRIS’a bilgi veren Lefkoşa Kaymakamlığı, söz konusu iddiaların kendilerine intikal ettiğini, konuyu araştırdıklarını ve ilk etapta bazı önlemler aldıklarını vurguladı
İbrahim BEYAZOĞLU
Kuraklığın yol açtığı su sorunu, Lefkoşa bölgesindeki hayvan üreticilerini Haspolat Arıtma Tesisi’ndeki arıtılmış suları tarımsal amaçlar doğrultusunda kullanmaya iterken, bir kısım üretici civardaki bazı şirketlerin sözü edilen tesislerdeki suyu tekellerine alarak üreticilere yeterli su bırakmadıklarını iddia ediyor..
Su dağıtımının adil yapılamadığından dert yanan bir kısım üretici, bölgede faaliyet gösteren şirket sahiplerinden Özer Boyacı’yı bölge sakinlerinin “hakkı olan suyu” haddinden fazla kullanmakla itham etti. Üreticiler, Boyacı’nın kendilerine su bırakmamak için havuzlardaki suyun arınmasına fırsat bırakmadan azımsanmayacak miktarda su tükettiğini ve arındırma işlemine tabi tutulmamış suyu kullandığını öne sürdü.
Boyacı ise, havuzlardan su çekmediğini ifade ederek iddiaların asılsız olduğunu vurguladı. Kendisine ait su kuyularından su çektiğini ifade eden Boyacı, diğer çiftçilerin aksine çektiği suyu ticaret amaçlı değil, kendi çiftlik hayvanlarını beslemek için kullandığını,.bazı şahısların bir traktör üzerindeki üçlü borularla çekebildikleri kadar suyu çektikten sonra tarla içerinse boca ederek bıraktıkları suyun ziyan edildiğini söyledi.
KIBRIS’a açıklamada bulunan Lefkoşa Kaymakamlığı, bazı şahısların tesislerden su çektiklerine dair iddiaların kendilerine intikal ettiğini ve su pompalarının kaldırıldığını belirtti. Artık kesin olarak tesislerden su kullanımına izin verilmeyeceğini söyleyen Kaymakamlık, şu an için tesislerden su çekmeyi mümkün kılan motorların kullanımına verilmiş bir yetki olmadığını ve izinsiz su kullanmanın yasak olduğunu söyledi.
Bölgede kimin ne kadar su kullanacağına ilişkin adil bir dağıtım programı için uğraştıklarını söyleyen Kaymakamlık, çalışmanın en erken zamanda tamamlanacağını ifade etti. Kaymakamlık, su kullanımında keyfi davranış içerisine girenler hakkında yasal işlem başlatacakları uyarısında bulundu.
Bölge üreticileri
Bölgedeki üreticiler, beş havuzdan oluşan ve yalnızca beşinci ve son havuzda arıtılan suların dere yatağına arındırılarak boşaldığını, ancak Boyacı’nın büyük kapasitede su çeken motorlarla tesislerdeki suyun arıtılmasını beklemeden daha üçüncü havuzda yeterince arıtılmamış suyu çekerek kendilerine yetecek suyu bırakmadığını iddia etti.
Boyacı’nın iki tanesi havuz kenarında, dört tanesi de dere yatağında olmak üzere her biri saatte 150 ton su çekebilen altı su motoruna sahip olduğunu iddia eden köylüler, bütün motorların saatte 900 ton su tüketerek tesisler ve dere yatağındaki suyun hacmi ve yoğunluğunu gözle görülür şekilde azalttığını ileri sürdü.
Köylüler, Boyacı’nın henüz arınma işlemi gerçekleşmeden suyu tükettiğini, dolayısıyla kendilerinin “kullanma hakkı olan dere yatağındaki az miktarda kalan arınmış suyun” paylaşımınınsa bölge üreticileri arasında sorunlara sebep olduğunu ileri sürdü.
Bazı üreticiler, Boyacı’nın arındırılmasını beklemeden önceden çektiği suyu, piyasaya sürmek için yetiştirdiği mısırlar için kullandığını iddia etti. Üreticiler, arındırılmadığını ileri sürdükleri suyun mısır üretmek ve insan sağlığı için uygun olmadığından korktuklarını kaydetti.
Bölge üreticileri, bunun yanında, diğer üreticilerin çoklu borular kullanarak devasa miktarda su çekmelerine rağmen, “vahşi sulama” dolayısıyla çektikleri bol miktardaki suyu ziyan ettiklerinden dert yandı. Bölge sakinleri, “gayri yasal” yöntemin Türkiye’de yasak olduğunu savundu.
Hükümetten teşvik alamadıklarını belirten üreticiler, yetersiz su yüzünden hayvansal yem amacıyla ürettikleri bitkilerin kurumak üzere olduğunu ve bazı çiftlik hayvanlarının öldüğünü öne sürdü..
Arıtma tesislerinin devlete ait olduğunu ifade eden üreticiler, yetkilileri tesislerdeki suyu üreticilerin hayvan sayısına göre “orantılı” ve “adil” olarak dağıtmadığını belirterek ilgili makamları göreve çağırdı.
Özer Boyacı
KIBRIS’a konuşan işadamı Özer Boyacı, hiçbir şekilde arındırılmamış su kullanmadığını belirtti ve aleyhindeki iddiaların gerçekle ilgisi olmadığını söyledi. Söz konusu su hattı üzerinde bulunan her tarla sahibinin tesislerdeki sudan faydalanma hakkı olduğunu ifade eden Boyacı, “O su nereye kadar giderse, o hattın üzerinde olan tarla sahipleri o suyu kullanabilirler. Benim de o hattın üzerinde tarlalarım var ve herkes gibi ben de o suyu alıp kullanabilirim” dedi.
Diğer üreticilerden farklı olarak aldığı suyu kendi arazilerindeki çiftlik hayvanlarına yem üretmek için kullandığını söyleyen Boyacı, bölgedeki birçok üreticinin suyu ticari maksatla kullandığını iddia etti. Suyu bir şeyler yetiştirip satmak için kullanıyorlar, kendi hayvanlarını beslemek için değil” diyen Boyacı, çektiği suyu yetiştirdiği bitkilerin köküne damla sulaması metoduyla verdiğini, fakat diğer üreticilerin suyu tarlanın içerisine boşalttığını ileri sürdü. Boyacı, üreticilerin damla usulüyle sulama yaptığı takdirde suyun hem kendileri hem de başkasına yeteceğini söyledi.
Bazı üreticilerin çok büyük borular veya bir traktörün üzerinde üçlü hortumlar vasıtasıyla çekebildikleri kadar suyu bilinçsizce ziyan ettiklerini, bunun israf olduğunu söyleyen Boyacı, bu anlamda, diğer üreticilerin 10 dönüm ürün yetiştirmek için kullandığı suyla, kendisinin 60-70 dönüm ürün yetiştirdiğini söyledi ve “Farkımız bu. Bazılarının çıkarına dokunduğundan dolayı yaygara yapıyorlar” dedi.
Kendisinin dere yatağından su almadığını belirten Boyacı, dere yatağı yakınlarında yaklaşık 10 tane kuyusu olduğunu ve suyu “büyük ölçüde” kuyulardan kullandığını ifade etti. Boyacı, bazı sakinlerin suyun döküldüğü dere yatağına bırakılan aynı suyu kullandığını ifade etti ve kuyulardan çekip kullandığı kendine ait sunun tamamen hijyenik olduğunu söyledi. Mısırları temiz suyla kendi hayvanları için kullandığını belirten Boyacı, “Mısırları insanların yemesi için yetiştirmiyoruz ve öyle bir şey olamaz. Mısırın mısır gibi olan kısmı gelişmez. Üzerinde mısır oluşmuş mısır ağacı yok. Suyu kuyulardan ticaret amaçlı değil, hayvanlarımızın beslenmesi için alıyorum” diye konuştu.
Herkesin kendisi gibi damlama yöntemiyle doğru sulama yapması gerektiğini söyleyen Boyacı israf edilen suyla tarım olmayacağını yineledi.
Adil bir su kullanımı düzenlenmesinin şart olduğunu ifade eden Boyacı, şöyle konuştu:
“Benim 1000-1500 dönüm arazim var, diğerlerinin de onların 20-30. Benim 1500 hayvanım varsa, onların 30-40 tane hayvanı var. Bu su dağılımını eşit bir şekilde yapamayız. Su tahsisi insan başına göre değildir, herkesin arazisine göre olur.”
Kaymakamlık: Şu an için su çekmek
için motor kullanılmasına ilişkin verilmiş izin yok
Lefkoşa Kaymakamlığı, kuraklık dolayısıyla su arıtma olgusunun bu sene önem kazandığına işaret etti.
Bir kaç üreticinin çok miktarda su çekmesinin sıkıntı oluşturduğu iddialarından haberdar olduklarını ve kendilerine su kullanımı hususunda bazı şikâyetlerin ve eleştirilerin intikal ettiğini kaydeden kaymakamlık, müdahale edilerek bölgedeki pompaların kaldırıldığını ve “şu anda” havuzlardan su çekilmediğini belirtti.
Tarım Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığıyla işbirliği içerisinde çalışmalar yürüttüklerini açıklayan Kaymakamlık, bu doğrultuda, Temel Sağlık Dairesi tarafından tesislerdeki son havuzla son havuzdaki suyun boşaldığı yerden örnek alınarak tahliller yapıldığını ve sonuçların yakın zamanda güncel bir rapor olarak sunulacağını söyledi.
Üreticilerin ne kadar su çekip, söz konusu miktarın ne kadarının kullanacağına dair bir dağıtım programı düzenleneceğini söyleyen Kaymakamlık, “şu andan itibaren” tesislerden su kullanımı için verilmiş izin olmadığını ve daha önceki su çekimleri için kendilerinden izin alınmadığını söyledi. Kaymakamlık söz konusu şekilde su çekmenin yasak olduğunu ve önceden izin alınması gerektiğini söyledi. Üreticilerin hayvan sayılarının da göz önünde bulundurularak “eşit” ve “herkesin ihtiyacını karşılayacak” şekilde su dağıtımı ve kullanımı yönünde bir çalışma başlattıklarını ifade eden Kaymakamlık, çalışma sonuçlarını içeren raporlar sonuçlandığında sulama meselesinin izinlendirilmesine dair yeni bir çerçeve çizileceğini ifade etti. Kaymakamlık, bu hususta şu açıklamayı yaptı:
“Bazıları bu uygulamayı beğenecek, bazılarıysa beğenmeyecek. Bu konuda yasaları ve ülkenin içinde bulunduğu mevcut durum göz önüne alınarak herkese menfaat sağlayacak bir düzen getirmek bizim görevimiz ve bu yöndeki çalışmalarımız ciddi şekilde devam ediyor”
Herkesin su kullanımında hakkına düşeni kullanması uyarısını yapan Kaymakamlık kimsenin bir başkasının hakkını gasp etmesinin gerektiğini söyledi. Kaymakamlık, böyle bir davranış içerisine girenler hakkında yasal işlem başlatmaktan geri kalmayacaklarını belirtti.