Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Durali Elal, Dikmen Çöplüğündeki yangının bölgede yetkisiz olarak bulunan kişiler tarafından hurda demir kesmeye çalışılırken çıkan kıvılcımdan kaynaklandığını söyledi ve yangının çıkmasına neden olan şahıslar hakkında gereken yasal işlemlerin başlatıldığını kaydetti.
TAK muhabirine Dikmen Çöplüğünde Cuma günü akşamüzeri başlayan yangın hakkında bilgi veren Elal, bölgede denetimlerin arttırıldığını belirtti. Dikmen çöplüğünün Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığının kontrolü ve denetiminde olduğunu ve yetki karmaşası yaşanmadığını ifade eden Durali Elal, bölgede çalışmaların sözleşmeli şirket Ecorec ve Lefkoşa Türk Belediyesi’nin (LTB) katkılarıyla yürütüldüğünü anlattı.
Ecorec şirketinin bölgede yapması gereken çalışmaları sözleşmeye uygun olarak sürdürdüğünü belirten Durali Elal, ancak şirketin, bölgeye izinsiz girişe müsaade ettiği için “ihmalinin bulunduğunu” söyledi.
Yangının Cuma ikindi üstü çıktığını ve 3 saat içerisinde söndürüldüğünü belirten Durali, ancak dumanın giderilmesi işleminin daha fazla zaman aldığını kaydetti.
Bulutoğluları
Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Cemal Bulutoğluları ise, Dikmen Çöplüğünde yeni yangınların çıkmasını önlemek için tedbirlerin artırıldığını söyledi.
Dikmen Çöplüğünde son iki yılda iki kez yangın çıktığını, ilkinde kundaklama olduğunun tespit edildiğini, son yangının neden çıktığı konusunda henüz bir sonuca varamadıklarını belirten Bulutoğluları, ancak iki yılda iki kez yangın çıktığının göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.
Bölgede çöp ayrıştırma işini yürütmek için ilgili bakanlıkla sözleşme imzalayan Ecorec firmasının yapması gereken çalışmaları günlük ve düzenli olarak yapmadığını ileri süren Bulutoğluları, yangının söz konusu firmanın bölgesinde etrafa bırakılan çöplerin tutuşmasıyla başladığını savundu. Bulutoğluları, söz konusu firmanın çöp ayrıştırma işleminden sonra geri kalan çöpleri, düzenli bir şekilde belediye ekiplerine vermesi gerektiğini belirterek, “Görevlendirilen firma işini tamam yapmıyor” iddiasında bulundu.
Belediyenin üzerine düşen çöp depolama işlemlerinin günlük olarak yerine getirildiğini ifade eden Cemal Bulutoğluları, çöplükte tüm yetkinin LTB’de olmadığını, bu nedenle sorunların çözümlenmesinde yetki karmaşası yaşandığını dile getirdi ve hükümetten çöplük konusunda tam yetki istedi.
Çöplükte yeni bir yangın çıkmasını önlemek için tedbirlerin de artırıldığını ifade eden Bulutoğluları, özellikle söz konusu bölgeye yetkisi olamayanların girmesine kesinlikle izin verilmeyeceğini söyledi.
Belediye seçimlerinde Dikmen Çöplüğüne programında yer verdiğini hatırlatan Cemal Bulutoğluları, bölgede çevre düzenlemesini ve yetkisi dahilinde gereken her şeyi yaptığını; ancak çöplüğün seçim programında belirtildiği şekle sokulması için tam yetki gerektiğini ifade etti.
Biyologlar Derneği
Kıbrıs Türk Biyologlar Derneği Başkanı Niyazi Türkseven ise, çöplerin ayrıştırılmadan bir yerde toplanması ve birikmesinin yangın çıkma ihtimalini yükselttiğini; ancak çöpler çöp toplama merkezine yani Dikmen Çöplüğüne ayrıştırılmış bir şekilde götürülse, çöp ayrıştırmanın çok daha hızlı yapılmış olacağını ve dolayısıyla yangın riskinin de büyük oranda azaltılmış olacağını söyledi.
Lefkoşa Türk Lisesinde pilot bir proje olarak çöplerin ayrıştırılarak toplandığını belirten Türkseven, bunun için her çöp türüne göre renkli çöp ve çöp torbası kullanıldığına işaret etti ve bu şekilde Dikmen Çöplüğüne giden çöplerin kolayca ayrılıp gereken işlemden geçirilebileceğini anlattı.
Siyasilerin ve belediyelerin bu örnek uygulamaya gereken ilgiyi göstermediğini ileri süren Türkseven, bu uygulamanın en kısa zamanda yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.
Sağlığa etkisi
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Eğitim ve Çevre Sekreteri Sonuç Bulut ise, yanan çöplükten çıkan dumanın, kronik bronşit, amfizem ve astımı, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) olan kişilerde hastalığı tetikleyebileceğini özellikle astımlılarda astım krizine yol açabileceğini ifade etti.
Bulut, çöplerin yanmasıyla ortaya çıkan kirli havanın uzun vadede kronik bronşit, artizem ve astım hastalıklarının yanında akciğer kanserine de zemin hazırladığının bilindiğini söyledi.
Bu kesimlerin yanında hamile kadınlar, çocuklar ve yaşlıların da daha çabuk etkilenebileceğine işaret eden Bulut, çocukların bağışıklık sisteminin tam gelişmiş olmaması, daha sık nefes almaları nedeniyle kirli havayı daha fazla solumalarından; yaşlıların ise bünyelerinin zayıf olması ve akciğer hastalıklarının bulunma ihtimalinin yüksek olmasından dolayı risk gurubunda olduğunu dile getirdi.
Risk grubunda olanların, kirli havaya maruz kaldığı zaman, en kesin çözümün bölgeden uzaklaşmaları olduğunu vurgulayan Bulut, maske takmanın da bazı partiküllerin solunmasını engelleyeceğini ifade etti. Sağlık sorunu nüksedenlerin en kısa zamanda doktora görünmesini de tavsife eden Bulut, çöplerden çıkan dumanın en kısa zamanda durdurulması gerektiğini söyledi.