Eşek katliamı protesto edildi

Karpaz Milli Parkı içerisinde bulunan eşeklerin katledilmesi olayı dün Altın Kumsal’da düzenlenen etkinlikle kınanırken, Karpaz eşeklerine sahip çıkılması çağrısında bulunuldu
KAPRAZ EŞEKLERİ, YASAL DÜZENLEME İLE KORUNMALI… Yabancıların KKTC’de bir eyleme katılamayacağı gerekçesiyle polisin müdahalesi sonrası Güney Kıbrıs’tan gelen ve ODTÜ KKK’da okuyan Türkiyeli öğrencilerin katılamadığı Altın Kumsal’daki etkinlikte, hükümete Milli Park Yasası oluşturulurken Karpaz eşeklerini koruyacak şekilde bir düzenleme yapılması çağrısında bulunuldu

İbrahim AKANÇAY

Karpaz Milli Parkı içerisinde bulunan eşeklerin katledilmesi olayı dün Altın Kumsal’da düzenlenen bir etkinlikle kınandı.

Bölgede eskiden olduğu gibi sürüler halinde eşek görülmemesinden duyulan endişenin aktarıldığı etkinliğe siyah kıyafetleriyle katılanlar, pankartlar açarak basın bildirisi okudular.

Eşek katliamına karşı tepkinin yansıtıldığı ve Karpaz eşeklerinin sahipsiz olmadığının duyurulduğu etkinliğe ODTÜ KKK’de öğrenim gören öğrenciler ile Güney Kıbrıs’tan hayvanları koruma derneklerinden gelen yöneticiler de katıldı. Vatandaş olmayanların KKTC’de herhangi bir eyleme katılmalarının yasak olduğu gerekçesiyle, polisin engellemesi sonucu Güney Kıbrıs’tan gelen ve ODTÜ KKK’da eğitim gören Türkiyeli öğrenciler Altın Kumsal’daki protesto etkinliğine katılamadı.

Eylem sırasında ” Doğanın düşmanı insanın düşmanıdır”, “Bu topraklar, dağlar, ormanlar hepimizindir”, “Hür eşekler vardır, var olacaktır”, “Eşeklerden sonra sıra kimde?” yazılı pankartlar taşındı.

Gösteri için bölgede yoğun tedbir alan ve personel takviyesi yapan polis, güvenlik gerekçesiyle otobüsü yokladı. Altın Kumsal’a varan grup tarafından burada pankart açarak eşek ölümlerini protesto ederek bir basın bildirisi okundu.

Eylemde hazır bulunan Yeşil Barış Hareketi Başkanı Doğan Sahir ve Dipkarpaz Belediye Başkanı Mehmet Demirciler de konuyla ilgili birer açıklama yaptılar.

“Eşekler ekinlere zarar verdiği için öldürüldü”

Protesto gösterisini gerçekleştiren ve konuya duyarlı olduklarını ifade eden grubun basın bültenini Deniz Direkçi isimli genç okudu.

Hayvanların kendi doğal çevrelerinde özgürce yaşama hakları olduğuna dikkat çeken Direkçi, çok sayıda hayvanın öldürülmesinin soykırım anlamına geldiğinde dikkat çekti.

Hayvanları koruma ve savunma kurallarının, hükümet düzeyinde temsil olunması ve hayvan haklarının da insan hakları gibi yasayla korunması gerekliliğine işaret eden Deniz Direkçi’nin okuduğu basın açıklamasında, “Korumamız gerekenleri kendi ellerimizle yok etmemiz, kendi kendimizin çukurunu kazmaktan farksızdır. Tellenmiş bölge olan milli park alanı içerisinde barındırılan eşeklerin bu alandan çeşitli sebeplerle ayrılması sonucu bölge halkının ekinlerine zarar vermeleri gündeme geldi. Bu nedenledir ki yaşananlardan rahatsızlık duyan bazı kesimler, eşekleri öldürme yoluna gitmesi sonucu bölge insanına zarar verecek, canlı eşek kalmadı” iddiasında bulunuldu.

Eyleme katılanlar yaptıkları basın açıklamasında hükümetten beklentilerini şöyle sıraladı:

– Milli park alanı olarak ilan edilen hudutlarda ve yakın çevrelerde her türlü avın yasaklanmasına ilişkin yasal düzenleme yapılması. Yapılacak yasal düzenlemelerle, bölgenin tekrardan ava açılması ihtimalinin ortadan kaldırılması.

– Doğal yaşamın sürekliliğini sağlamak ve doğal yapıyı bozmamak amacıyla milli park hudutları içerisindeki bütün elektrik direklerinin kaldırılıp yerlerine güneş enerjisinden elektrik üretecek panellerin yerleştirilmesi.

– Milli parkı ve çevresini olumsuz etkileyecek şekilde gerçekleştirilmesi düşünülen yapılaşmaya karşı engelleyici yasal düzenlemeler yapılması.

– Karpaz Milli Parkı için yapılacak olan düzenlemelerde gerekli titizliğin gösterilmesi. Bölge sınırlarının kısa ve uzun dönemdeki eşek nüfusunun dikkate alınarak belirlenmesi ve en kısa zamanda sınırları belirleme çalışmalarına başlanılması.

– Hayatta kalan eşeklerin hayatlarını sürdürebilmelerini kolaylaştırıcı çözümler bulunması.

– Bölge güveni sağlanmalı, giriş ve çıkışlar gerekli görüldüğü takdirde kontrol altına alınmalı. Bölge sınırlarına belli aralıklarla gözcü kuleleri veya kameralar yerleştirilebilir.

– Bölgenin korunması ve güvenliğinin sağlanması yönünde yapılacak olası düzenlemelerde gerek duyulacak istihdamlar için önceliğin bölge halkına verilmesi, bölgenin kalkınmasına da katkıda bulunacaktır.

Demirciler: Eşeklerin azalması vurulmadan değil

Belediye Başkanı Demirciler yaptığı açıklamada eşeklerin Dipkarpaz halkı tarafından asla öldürülmediğini, basında eşekleri kimlerin öldürdüğünü belediye başkanı biliyor diye çıkan haberin gerçekle ilgisi olmadığını söyledi.

“Bunu yapanları bilseydim kimse eşekleri bulamazdı” diyen Demirciler, yıllardır eşeklere su ve yem sevkiyatı yapmakta olduklarını ancak kimseden destek görmediklerini söyledi. “Şu anda piyasada yem, ülkede ise su sıkıntısı var. Kuyular kurudu. Peki eşekler hayatlarını ne ile idame ettirecek?” diye soran Demirciler, çevrecileri ve hayvan severleri bu konuda destek vermeye çağırdı.

Eşeklerin ölüm veya azalmalarının vurulmaya bağlı olmadığını söyleyen Demirciler yiyecek ve içecek su bulamayan eşeklerin ölmeye veya yok olmaya mahkum olduklarını söyledi. Demirciler sözlerinin sonunda Karpaz halkının 34 yıldan beri eşekleri koruduğunu dile getirerek, telli bölgede yaşayan eşeklerin veteriner kontrolünde koruma altına alınarak bölgenin ava kapatılması taleplerinde ısrarcı olduklarını belirtti.

Sahir: Karpaz halkı da, doğası da sahipsiz

Doğan Sahir ise yaptığı açıklamada, eşeklerin daha kapsamlı bir şekilde korunması gerekliliğine işaret ederek milli parkın bu kapsamda en kısa sürede oluşturulması gerektiğini söyledi.

Bu bölge insanı ve doğası gerçekten sahipsiz diyen Sahir sözlerine şöyle devam etti: “Buradaki sorunlarla ilgilenebilecek herhangi bir birim oluşmuş değildir. Eşek konusunu ele alacak olursak, olası bir hastalığın ne olduğu konusunda kimse bilgi sahibi olmayacak. Bu hayvanların ne yiyip ne içtiğini kimse bilmemektedir. İnsanlarla ilgili ne gibi iletişim içerisinde olduklarını da bilen biri yok. Böyle olunca gerek doğanın kendi koşulları gerekse insanların kendi aralarındaki kavga gibi eşeklerle aralarındaki kavga da olacak ve bunlar sorun olmaya devam edecek. Bunların çözümlenebilmesi için sağlıklı bir elin, bilen bir elin buraya el atması, buradaki doğanın, doğa içerisinde yaşayanların dertlerine kulak asması ve gerçekçi adımlar atması gerekiyor” dedi.