İskele Kaymakamlığı, Mehmetçik’teki Taç Mozaik Fabrikası’na ait kırıcı-taşıyıcı ve eleyici makineleri mühürledi
YASAYA AYKIRI FAALİYET… İskele Kaymakamlığı, Çevre Yasası’nın verdiği taş kırma faaliyetlerine izin verme yetki çerçevesinde, Taç Mozaik Fabrikası’na ait, söz konusu taş kırma faaliyetlerini, Çevre Yasası’na aykırı olduğu ve çevre kirliliğine yol açtığı gerekçesiyle durdurma kararı aldı. Mehmetçik Belediyesi ile işletme sahibi karara tepki gösterdi
İbrahim AKANÇAY
Mehmetçik köyü çıkışında sanayi bölgesinde faaliyet gösteren Taç Mozaik Fabrikası’na ait kırıcı-taşıyıcı ve eleyici makineleri dün sabah İskele Kaymakamlığı ekiplerince mühürlendi.
Polis huzurunda yapılan mühürleme işlemine Mehmetçik Belediye Başkanı ve işyeri sahibi Aytaç Canalap büyük tepki gösterdi.
21/1997 sayılı Çevre Yasası 17(1), 12(5) ve 15(4) maddelerine uygun olarak taş kırma faaliyetlerine izin verme yetkisine sahip olan İskele Kaymakamlığı, söz konusu taş kırma faaliyetlerini, Çevre Yasası’na aykırı olduğu ve çevre kirliliğine yol açtığı gerekçesiyle durdurma kararı aldı.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan İskele Kaymakamı Ahmet Cenk Musaoğluları, yasaların uygulandığını ve işyeri sahibinin hali arazi yasasına aykırı davranış içerisinde bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“İşyeri sahibi icar etmiş olduğu 3 parsel dışına çıkarak bir parsel de işgal etmiştir. Kırıcı makineleri bu işgal arazi üzerinde bulunmaktadır. Zamanın belediye başkanı ve Çevre Dairesi’nin yazıları ışığında işyeri sahibi burayı taşıması veya çevreyi rahatsız edici makinelerini başka yere taşıması konusunda defalarca uyarılmasına rağmen hiçbir yasaya uymadı. Ayrıca, bir başka hali araziyi de işgal ederek üzerine kırıcı makinelerini koydu. Devlet, bu aşamada fabrikaya el koymuş durumda olup tahliye davası açtı. İşyeri konusunda açmış olduğumuz tahliye davası için mahkemenin sonuçlanmasını bekliyoruz” dedi.
Adalıer: Vatandaş birbirine düşürülüyor
İskele Kaymakamlığı’nın kararına sert tepki gösteren Mehmetçik Belediye Başkanı Ahmet Beyazit Adalıer, ilgili makamları verdikleri sözleri tutmama ve vatandaşı birbirine düşürme ile suçladı.
Adalıer, yıllar önce bu bölgenin mera olduğunu ve sanayi bölgesi olarak ilan edilerek, vatandaşlara iş yeri kurma imkânının yaratıldığına işaret ederek, birçok insanın bu bölgeye milyarlarca yatırım yaptığına işaret etti. Adalıer, Mozaik Fabrikası’nın yanına bazı kişilerin villa yaptığı için fabrikanın kapatılmak istendiğini ileri sürerek, bu bölgeye yapılan yatırımların görmezlikten gelinemeyeceğini belirtti.
İlgili müdürlük ile kaymakamlığın fabrika ve bu konu hakkında bir uzlaşı sağlanması amacıyla görüşme yaptıklarına işaret eden Adalıer, fabrikanın kapatılarak belediyeye devredilmesi ve işyeri sahibine de Devlet Emlak Malzeme Dairesi’nin uygun göreceği bir meblağ ödenmesi, ya da işyeri sahibinin arazisi üzerine işyerinin aynısının yapılması kararı üzerinde mutabık kalındığını anlattı.
Ancak, “bu kararın uygulanmadığını ve işyeri sahibinin de kendi arazisi üzerindeki inşaat çalışmasını yarım bırakmaz zorunda kaldığını” belirten Adalıer, “şu an ise keyfi bir kararla makinelerin mühürlenip işyerinin devre dışı bırakılarak ve çalışanların mağdur edildiğini” savundu. Adalıer, “bu hangi gayeye hizmet ediyor anlamakta zorluk çekiyorum. Böylesi insani konularda siyasetin ön planda olmaması gerekir” diye konuştu.
İşyeri sahibi arkadan hançerlendik dedi
İşyeri sahibi Aycan Canalp ise “arkadan hançerlendiğini” söyleyerek, şöyle konuştu:
“100 metre ilerideki komşum villa yapıyor diye işyerim mühürlendi. Ben, buraya dünya kadar para yatırdım. Çevre kirliliği oluyorsa niye gelip ölçüm yapmıyorlar. Burayı kapatma taleplerine ben de katıldım ve bir anlaşma yaptık. Devlet yetkilileri buna uyacağına kolay yolu seçti. Ben ikinci bir fabrikayı kuracak güce sahip değilim. Bana uygun görecekleri parayı versinler 6 ay içerisinde ben burayı yeni bir yere taşırım” dedi.
Canalp, iki gün önce Jeoloji ve Maden Dairesi Müdürü ile yaptıkları görüşmede kırıcıların Yeni Erenköy’deki taşocağına taşınması ve yeni yer konusunda birlikte çalışma konusunda karar aldıklarını ancak iki gün sonra aniden baskın yapar gibi görevlilerin gelerek makinelerini mühürlediğini anlattı.
Canalp, “Bu insanlığa sığar mı? İş siparişlerim ne olacak, soran yok! Çalışanlarım işsiz kaldı, aileleri perişan mı olacak kimsenin umurunda değil. Böyle icraat ancak bizim ülkemizde olur” diye tepkisini dile getirdi.
