Doğal kaynağımız olan suya sahip çıkmalıyız

Türkiye’den temin edilen suyun ilk etapta içme/kullanma suyu olarak sonra da sulama suyu olarak kullanılması ile mevcut su probleminin 50 yıl boyunca çözümlenmesi hedeflenmektedir. Günümüzde Kuzey Kıbrıs’ın tümünün içme suyu ihtiyacının karşılanması için, bağlantı yapılmamış mevcut depo veya şebekelere bağlantı yapılması için yaklaşık 215 km hat, 2 adet depo ve 4 adet terfi merkezi projesi hazırlanıp uygulanması gerekmektedir.

KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığının, 2 Mart 2017’de yaptığı basın açıklamasında, gelen suyun ihtiyaca göre ayarlanması mümkün olmadığından, borular döşenene kadar Türkiye’den gelen içme suyunun denize akacağını belirtmiştir. Güzelyurt bölgesindeki tarımsal sulama amaçlı talebin ise tüm Kuzey Kıbrıs’ın kentsel talebinin iki katından fazla olduğu bilindiği halde, sulama suyu iletim çalışmalarının yürütülmeyişi, bunun yerine bölgede halen daha şahıslara kuyu açma izinlerinin verilmesi, hükümetin doğal kaynakları koruma ve geliştirme mantığıyla hareket etmediğinin en temel göstergesidir. Sulama suyu talebini karşılamak için, sadece Türkiye’den gelen su değil, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen atık su arıtma tesislerinde elde edilen su da kullanılmalıdır.

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) ve ilgili Bakanlık arasında imzalanan protokol uyarınca Türkiye’den gelen suyun sevk ve idaresinde görevlendirilmek üzere Haziran 2015’te 15 kişilik teknik ekip kurulmuştur. KKTC’deki kara yapıları (Çamlıbel İçmesuyu Arıtma Tesisi, Güzelyalı ve Geçitköy Pompa İstasyonları) 7/24 vardiya mesai ve özveri ile bu ekip tarafından çalıştırılarak, su sevkinin sürekliliği sağlanmıştır. Ancak, Mart 2016’da imzalanan hükümetler arası anlaşma gereği, KKTC kara yapılarının özel bir firma tarafından işletilmesi için DSİ tarafından ihaleye çıkılmış ve Aralık 2016’da işletmeci işe başlamıştır. Özel işletmecinin gelmesi ile KTMMOB üyesi mühendis ve teknisyenlerinden oluşan 15 kişilik ekip tesislerden geri çektirilmiştir. KTMMOB tarafından ince elenip sık dokunarak özenle seçilmiş, eğitimli, tecrübeli ve donanımlı ekip, sulama suyu iletimi, yağmur suyu ve atık su toplama ve arıtma sistemlerinin masterplan ve uygulama projesi geliştirme çalışmalarını yürütecek niteliktedir. Hükümetler arası anlaşmada bahsi geçen yatırımların projelendirmesinin hangi kurum/kuruluş tarafından hazırlanacağı, hazırlanacak projelerin hangi çevre ve doğal kaynaklar koruma stratejisi, hangi tarım politikası, hangi masterplan veya fizibilite çalışması dikkate alınarak yapılacağı hususları halen bilinmemektedir.

Güzelyalı’da denize akan suya bakan ve Girne atık su arıtma tesisinden denize akan atık suya bakan aynı hükümettir. Yatırımlar mutlaka devlet veya dış yardım kaynaklarıyla gerçekleşmelidir, aksi takdirde tekel-özel vasıtasıyla yatırımların vatandaştan tahsil edilmesi durumunda, su fiyatlarının ödenemeyecek seviyelere çıkması engellenemeyecektir. Hükümeti denize akan sulara seyirci kalmak yerine, yatırımlarla ilgili çalışma başlatmaya davet ederiz.

KTMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu